Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/956
Karar No: 2019/9219
Karar Tarihi: 28.11.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/956 Esas 2019/9219 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, bir iş kazası sonucu oluşan zararın rücu tazminatı istemidir. Kuruma yapılan toplam zararın davanın dışındaki kişilerin de kusurları bulunması halinde müteselsilen tahsil edilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne, ve rücu tazminatlarının ödenmesine hükmedilmiştir. Ancak, 10. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf kararı sonucunda, kusur oranları ve aidiyetleri belirlenememiş olduğundan dolayı dosyanın iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilen bilirkişi kuruluna gönderilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davaya uygulanacak kanun maddeleri, 5510 sayılı Kanunun 21/1, 21/4 ve 23’üncü maddeleri ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 51. ve 52. maddeleridir. 5510 sayılı Kanunun 23'üncü maddesi ile işveren, kaçak işçi çalıştırmasından kaynaklanan sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayandırılmıştır. Rücu davalarında alınacak kusur raporları, iş güvenliği kurallarına uygun bir şekilde belirlenerek dosyaya dahil edilmelidir.
10. Hukuk Dairesi         2018/956 E.  ,  2019/9219 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Meydana gelen iş kazası sonucu kurum sigortalısının %100oranında malül kaldığı, Kurum tarafından sigortalı Selçuk Daşdemir’e 165.602,80 TL ilk Peşin Sermaye Değerli Gelir bağlandığını, 793,90 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığını, 38.591,21 TL tedavi masrafı yapıldığını toplam kurum zararının 205.183,56 TL olduğunu, işveren tarafından iş kazasının süresi içerisinde kuruma bildirilmediğinden zaradan sorumlu olduğunu, kurum zararının %5’i 10.259,17 TL’nin dava dışı kişilerinden de kusurları bulunması halinde müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
    II-CEVAP:
    Sigortalının oğlu olduğunu, meydana gelen kazadan kusurunun bulunmadığını, iş kazasını öğrenir öğrenmez 26/10/2009 tarihinde bildirdiğini ve davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    “Davanın KABULÜ ile ;
    1-Gelire ilişkin 82.801,40 TL rücu tazminatının gelir bağlama onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı kuruma ödenmesine.
    2-Geçici iş göremezlik ödemesine ilişkin 512,10 TL rücu tazminatının sarf ve tediye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı kuruma ödenmesine.
    3-Tedavi giderine ilişkin 19.295,60 TL rücu tazminatının sarf ve tediye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacı kuruma ödenmesine. ”dair hüküm kurulmuştur.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince; Kayseri 1. İş Mahkemesinin 2014/810 E., 2017/52K. sayılı kararının kaldırılmasına, Davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, 78.661,33 TL ilk peşin sermaye değerli gelirden kaynaklanan alacağın onay, 512,10 TL geçici iş göremezlik ödemesinin ödeme, 19.295,60 TL tedavi giderinin sarf tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davalıların zararın tamamından sorumlu olmaları gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı Temyiz dilekçesinde:kusur raporlarının hatalı olduğunu, sigortalının oğlu olduğunu ve görevinini sadece nakliye olduğunu, malın teslimi yapılan şirketin iş sahasında olduğu, iş güvenliği ile ilgili tüm önlemlerin Tuğba Ambalaj Ltd. Şti. Tarafından alınmasının gerektiği, şirketin asıl kusurlu olduğunu, yine kaza sonrasında oğlunun karga tulumba hastaneye götürüldüğünü ve bu neden sakat kalmış olabileceğini bu nedenlede davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ve kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunun 21/1, 21/4 ve 23’üncü maddeleridir.
    Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi, 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi, İşçi sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
    Sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporları ile ulaşılan sonuçlar, rücu davasında Kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte bulunmamakta, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir.
    Yine 5510 sayılı Kanunun, süresinde bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk bakımından işverenin sorumluluğunu düzenleyen 23’üncü maddesi hükmüne göre; sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce iş kazası meslek hastalığı ve hastalık meydana gelmiş ise, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken her türlü masraflar ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri, 21 inci maddenin birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın işverene ödettirilecektir.

    Sözü edilen madde ile işverenin kaçak işçi çalıştırmasının önlemesi amaçlanmış olup, maddenin düzenleniş şeklinden de açıkça anlaşılacağı üzere, 23’üncü maddeye göre işverenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanır. Zararlandırıcı sigorta olayında işverenin hiç kusuru olmasa bile, şayet sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemiş ise, Kurumca yapılan sosyal sigorta yardımlarının tamamından sorumlu tutulması gerekir. Öte yandan; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51’inci maddesindeki; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” ve 52’nci maddesindeki “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.” hükümleri gözetilerek, zarar gören(sigortalının) müterafik kusurları da nazara alınarak söz konusu maddeler kapsamında Hâkim tarafından takdir edilecek uygun bir indirimin yapılması gereği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Dosya kapsamından, ilk derece mahkemesi hükmüne asas alınan kusur raporunda işveren davalı %50 sigortalı kazazede %50 kusurlu olduğunun belirlendiği, ... Bölge adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi hükmüne asas alınan kusur raporunda ise; davalı işverenin %30, dava dışı Tuba Ambalaj Kutu Oluklu Mukavva Kutu İmalat Ltd. Şti"nin %35 kazalı işçinin ise % 35 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
    Somut açıklamalar ışığında;... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince aldıralan kusur raporu ile İlk derece mahkemesince aldıralan kusur raporlarına arasındaki çelişki giderilmeli, kusur oran ve aidiyetleri; iş kazasının gerçekleştiği iş kolu ile iş güvenliği alanında uzman kişilerden seçilecek bilirkişi kurulundan, davacı kurumun 5510 sayılı yasanın 23. maddesi irdelenerek kusur raporu aldırılmak suretiyle maddi oluşa ve kanuna uygun olarak belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi