17. Ceza Dairesi 2015/25376 E. , 2018/1258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Sanık ... hakkında iftira suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtları, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II)Sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1)Temyiz dilekçesine eklenen Kartal Adli Tıp Kurumu raporunda, sanık ..."ın akıl hastası olduğunun belirtilmesi karşısında; sanığın inceleme konusu suçları için; 5237 sayılı TCK"nın akıl hastalığını düzenleyen 32. maddesinde öngörülen kriterlere göre ""Sanığın suç tarihinde işlediği eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinde tamamen ya da önemli derecede azalma olup olmadığı" araştırılıp, ""işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp-azalmadığı" hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınarak, sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Müşteki ..."ın duruşmadaki beyanında hazırlık ifadesinde belirttiği zararının giderildiğini beyan etmesine karşın, beyanından zararının hangi aşamada giderildiğinin anlaşılamaması karşısında, müştekiden zararın hangi aşamada giderildiği sorularak soruşturma aşamasında giderilmiş ise 5237 sayılı TCK’nın 168/1, eğer kovuşturma aşamasında giderilmiş ise 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.01.2009 tarih, 2008/203 Esas ve 2009/3 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere; "Yargıtay CGK’nın 11.03.1991 gün 25-67 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; Konut, devamlı veya geçici olarak kişilerin yerleşmek ve barınmak amacıyla oturmalarına elverişli yerleri, "eklenti" ise, konut veya benzeri yapıların kullanış amaçlarından herhangi birini tamamlayan diğer yapılar veya yerleri, diğer bir anlatımla girilmesi konutta oturma hakkına sahip kimselerin huzur ve güvenliğini bozabilecek ek yapılar veya yerleri ifade eder." şeklindeki görüş doğrultusunda; sanıkların girdikleri yerin ikamet olduğu ve müştekinin rızası ile ikamet ettiği konuta girdiklerinin anlaşılması karşısında, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, CMK"nın 223/2-d maddesi gereğince beraatleri yerine yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetine kararı verilmesi,
Kabule göre de;
4)Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK’nın 116/1. maddesi uyarınca 6 ay hapis cezasına aynı Yasa"nın 119/1-c maddesi ile bir kat artırım yapılırken 12 ay yerine 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
5)Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğname uygun olarak BOZULMASINA, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.