Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2000 Esas 2017/3724 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2000
Karar No: 2017/3724
Karar Tarihi: 06.07.2017

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/2000 Esas 2017/3724 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen karar, bir çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçu nedeniyle sanığın mahkumiyetine hükmetmiştir. Ancak, temyiz incelemesi sırasında, mağdurenin kanuni temsilcisi olan annesinin sanıktan şikayetçi olmadığını belirtmesi nedeniyle, mağdure vekilinin hükmü temyize hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, vaki temyiz isteği reddedilmiştir. Sanık müdafiinin temyiz itirazları ve mahkumiyet hükmünün yazılı şekilde kurulması nedeniyle savunma hakkının kısıtlanması, kanuna aykırı görülmüştür. Bu nedenle, hükmün esası incelenmeden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları:
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi: Yargılama usulü kanunlarına ve hukuka aykırılık iddiasıyla temyiz edilen hükümlerin esasının incelenmesi gerektiği hallerde, öncelikle iddia edilen aykırılık sebeplerinin var olup olmadığı hususunda görüş alınarak, hükmün işlemden kaldırılmasına veya onanmasına karar verilir.
- 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi: Kanuni temsilci tayin edilmiş olanların, vekil atanmamışsa temyiz hakkından feragat edildiği kabul olunur. Kanunî temsilci ile müşteki, sanık ve diğer taraf arasındaki davalar için de
14. Ceza Dairesi         2017/2000 E.  ,  2017/3724 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükmün sanık müdafii ile mağdure vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Daireye gönderilmekle 21.06.2017 Çarşamba saat 09:30"a duruşma günü verilerek sanık müdafiine çağrı kağıdı gönderilmişti.
    Sanık müdafiin yerinde görülen talebine istinaden duruşmalı yapılan incelemede gereği düşünüldü:
    Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
    Kovuşturma evresinde ifadesinin alındığı 07.06.2010 tarihinde onbeş yaşını tamamlamayan mağdurenin kanuni temsilcisi olan annesi ..."ın 30.11.2010 tarihli celsede sanıktan şikayetçi olmadığını belirtmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    Sanık müdafiin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Karar duruşmasında ilk defa yüzüne karşı okunup Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu tarafından düzenlenen ruh sağlığı raporu ile Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı diyecekleri sorulan ve beyanda bulunmak için süre talep eden sanık müdafiine, rapor ve dosya kapsamı dikkate alınarak makul bir süre verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları ile duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.