Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/33744
Karar No: 2016/5318
Karar Tarihi: 08.03.2016

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/33744 Esas 2016/5318 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/33744 E.  ,  2016/5318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı,davalıya ait işyerinde 01/06/1997 tarihinden 19/04/2012 tarihine kadar çalıştığını,son ücretinin 2.010,00 TL olduğunu, sigorta priminin bir müddet gerçek değer üzerinden yatırıldığını daha sonra asgari ücret üzerinden yatırılmaya devam edilmesi üzerine bu duruma karşı çıktığını akabinde davalı firma sahiplerinin kendisine psikolojik baskı uygulamaya başladıklarını hakaret ve tehditlerde bulunduklarını 16.4.2012 tarihinde kendisine baskı ile ibraname imzalattıklarını bunun üzerine karakola giderek şikayette bulunduğunu,davalı firma sahiplerinin ifadesine başvurulduğunu,firma sahiplerinin ise yasal haklarının ödeneceğini şifaen söylemeleri üzerine uzlaştıklarını,ardından 19.4.2012 tarihinde asgari ücret üzerinden haklarının ödeneceğinin beyan edildiğini kabul etmemesi üzerine ise aynı gün fesih ihbarının gönderildiğini beyan ederek, kıdem,ihbar tazminatı, izin ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı,davacının iddialarının, çalışma süreleri dışında tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkil şirketin aile şirket olup, küçük ölçekli bir tekstil firması olduğunu, davacının müvekkili şirkette uzun süre çalıştığını, esas görevinin "yardımcı eleman" olduğunu, davacının yüksek maaştan sigortalı gösterilmesinin şirket yetkilisinin bilgisi dışında olduğunu bu durum farkedilince durumun düzeltildiğini,davacının diğer çalışanlara karşı iyiniyetle bağdaşmayan tavır ve hareketlerde bulunduğunu şirket faturalarından arta kalan bakiyeleri aldğını,davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödeneceği hususunda anlaşıldığını,istifa ve çıkarma kararının birlikte alındığını buna rağmen davacının karakola şikayette bulunduğunu,şirket yetkililerinin davacıyı ikna etmeleri üzerine davacının şikayet başvurusundan feragat ettiğini,davacının 25.4.2012 tarihinde şirket muhabesine gittiğini ve kıdem ihbar tazminatlarının hesaplanarak kendisine ödendiğini, kendi el yazısıyla imzalayarak ibraname verdiğini,ibranamenin tarafların kıdem ihbar tazminatı ödenerek iş akdinin sonlandırıldığı konusunda tarafların beyanını doğruladığını,davacının şikayetinden vazgeçmesinin iş akdinin feshi konusunda anlaşıldığının en açık delili olduğunu,davacının yıllık izin ve fazla mesai alacağının bulunmadığını,zamanaşımına uğradığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasındaki davacının tüm yıllık ücretli izinlerini kullanıp kullanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır. Ayrıca yıllık ücretli izin günlerinin hesabında izin süresine rastlayan ulusal bayram, hafta tatili ve genel tatil günleri izin süresinden sayılmaz.
    Somut uyuşmazlıkta ;davacı çalıştığı süre boyunca yıllık ücretli izinlerini bir hafta olarak kullandığını belirterek yıllık izin ücreti talebinde bulunmuştur.Davalı ise bu talebin haksız olduğunu,25.04.2012 tarihinde davacının yıllık izinlerini kullandığına ve firmadan hiçbir hak ve alacağının kalmadığına dair kendi el yazısını ve imzasını içeren ibraname vermek suretiyle şirketi ibra ettiğini savunmuştur.
    Mahkemece de hükme esas alınan,aslında kıdem ve ihbar tazminatı hesaplaması içeren belgenin altında kalemle “yıllık izinlerimi kullandım firmadan hiçbir hak ve alacağım yoktur.”şeklinde ibare içeren tarihsiz belgeye dayanılarak davacının yıllık ücretli izin alacağı reddedilmiştir.
    Dosya içeriğine göre söz konusu belgenin tarih içermediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki yıllık izinlerimi kullandım şeklindeki bir beyan hukuki fiil olup alacağın tamamen ibra edildiği anlamına gelmemektedir.Yıllık ücretli izinlerin kullandırıldığını işveren ücretli izin defteri veya benzeri kayıtlarla kanıtlamak durumundadır.Bu bağlamda dosyaya sunulmuş bir delil bulunmadığı da açıktır. Bu nedenle Mahkemece bilirkişinin yıllık ücretli izne ilişkin hesap raporunun denetime tabi tutularak bu alacağın kabulü gerekirken geçersiz belgeye istinaden alacağın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi