10. Hukuk Dairesi 2019/2085 E. , 2019/9211 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Kanunu"nun 21. maddesidir.
5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı ile Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile davalının Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.
Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasa"nın 21., 4857 sayılı Yasa"nın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasa"nın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
Yine, zorunlu mali sorumluluk sigortası; “Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak” üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır. Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir.
İhtiyari mali sorumluluk sigortası, motorlu aracı işleteninin bu aracın işletilmesinden dolayı Karayolları Trafik Kanunu ve genel hükümlere göre oluşan ve zorunlu mali sorumluluk sigortası limitleri dışında kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazılı azami limiti kadar güvence altına alan bir sigorta sözleşmesi olduğundan, davalı ... şirketinin Kurum zararının zorunlu mali sorumluluk sigortası limiti üzerinde kalan kısmından ihtiyari mali sorumluluk sigortası poliçesinde öngörülen limiti de kapsayacak biçimde sorumlu olduğu ortaya çıkar.
Somut olayda, Mahkemece, davalı ...’in %100 kusurlu olduğunu belirleyen kusur raporunu hükme esas alarak davanın kısmen kabulüne karar vermek suretiyle 23.172,17 TL geçici iş göremezlik ödeneğinin ödeme tarihinden itibaren (davalı ... şirketi dava tarihinden itibaren ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere) yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının hastane masrafı talebinin sgk sorumlu olduğundan reddine karar verilmiştir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında eldeki dava değerlendirildiğinde;
1-Dosya kapsamından davalı ...’in kullandığı servis aracının dava dışı Karadeniz Tur Şirketine ait olduğunun anlaşılması karşısında, dava dışı işveren şirketin kim olduğu tam olarak belirlenerek, işveren şirketinde kusuru irdelenecek şekilde, ceza ve tazminat dosyalarıda değerlendirilmek suretiyle maddi olgu tam olarak belirlenip bu çerçevede İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği ile konusunda uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyetleri usûlünce belirlenmek suretiyle, yeniden kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
2-Davalı .... ihtiyari sigorta kapsamında sigortacı olup sorumluluğu yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmedir.
3-Yine Davalı ... mirasçılarından ... tarafından... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/82 E. sayılı dosyası ile mirasın ret edildiği sabit olmakla bu husus itiraz niteliğinde değerlendirilip sorumluluğu buna göre irdelenmelidir.
Mahkemenin, bu maddi ve hukuki olguları gözetmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ...Ş."ye iadesine, 28.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.