Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10267
Karar No: 2015/4669
Karar Tarihi: 17.06.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10267 Esas 2015/4669 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sıra cetveline itiraz davasında, dava dışı borçlu hakkında yapılan takip sırasında haciz konulan taşınmazın satılması sonucu icra müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinde davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip alacağının ipoteğin tesis tarihi ve diğer alacakların durumu karşısında öncelikli olduğu belirtilmiştir. Davacı-karşı davalı, dava dışı borçlunun şirkete herhangi bir borcu olmadığını ve tesis edilen ipoteğin mal kaçırma kastıyla yapıldığını ileri sürerek, davalının sıra cetvelinden çıkarılmasını talep etmiştir. Mahkeme, davacı-karşı davalının muvazaa iddiasını ispat edemediği ve davanın hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle her iki davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, ipoteğin resmi makam önünde yapılmış olmasının sebep olduğu imza ve tarih açısından aksinin resmi belge ile ispat edilmesi gerektiği, ancak muvazaalı olduğuna ilişkin iddia karşısında alacağın muvazaalı olmadığı hususunun davalı ipotek alacaklısı üzerinde ispatı için HMK’da belirtilen bütün delillerin değerlendirilmesi gerektiği belirtmiştir. Sonuç olarak, dava davacı-karşı davalı yararına bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)
23. Hukuk Dairesi         2014/10267 E.  ,  2015/4669 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir.
    Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı – Karşı davalı vekili, dava dışı borçlu hakkında yapılan takip sırasında haciz konulan taşınmazın satılması sonucu icra müdürlüğünce yapılan sıra cetvelinde davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip alacağının ipoteğin tesis tarihi ve diğer alacakların durumu karşısında öncelikli olduğundan bahisle satış bedelinden 100.000,00 TL ipotek miktarının davalının alacaklı olduğu icra dosyasına gönderilmesine, ilk ve kesin haciz alacaklısı müvekkilinin alacaklı olduğu takip dosyasına ise 21.686,00 TL ayrılmasına karar verildiğini, dava dışı borçlunun davalı şirkete herhangi bir borcu olmadığını ve tesis edilen ipoteğin alacaklılarından mal kaçırma kastıyla tesis edildiğini ileri sürerek, davalının sıra cetvelinden çıkartılmasına ve yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı- Karşı davacı vekili, dava dışı borçlunun kısa bir süre müvekkili şirkette çalıştığını, müvekkili şirkete ait altın takıları pazarladığını, müvekkili şirkete ait altınlarla ticaret yaptığı için icra takiplerinin dayanağı teminat ipoteğinin gerçek ipotek olduğunu, ipoteğin müvekkilinin dava dışı borçluya verdiği ve o tarihten sonra vereceği altınların teminatı olduğunu, dava dışı borçlunun son olarak 03/11/2011 tarihli fatura bedeli kadar borcu olduğunu, ödeme yapılmayınca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattıklarını, müvekkili şirketin alacağının gerçek olduğunu savunarak, davacı- karşı davalının alacağına konu senet üzerinde karalamalar olduğunu, davacı- karşı davalının hem alacağının esasına hem de miktarına itiraz ettiklerini ileri sürerek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile davalının sıra cetvelinden çıkarılmasını ve yeniden paylaştırma yapılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre: davalı- karşı davacının alacağının resmi belge niteliğindeki ipotek belgesine dayalı olması sebebiyle davacı- karşı davalının muvazaa iddiasının resmi senedin aksini ispat edici nitelikte ve kuvvette delillerle veya sahteliğini ispat suretiyle ispat etmesi gerektiği halde davacı - karşı davalı tarafça bunun ispat edilmediği, davalı- karşı davacının davasının da hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle, her iki davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı- karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davalı – karşı davacı...Kuyumculuk ile borçlu arasında yapılan 11.08.2011 tarihli ipotek senedinin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkindir. İpoteğin resmi makam önünde yapılmış olması sebebiyle yapıldığı tarihin ve tarafların imzası açısından aksinin yine resmi belge ile ispat edilmesi gerekir. Ancak ipoteğe konu alacağın muvazaalı olduğuna ilişkin iddia karşısında, alacağın muvazaalı olmadığı hususunun ispatı HMK"da belirtilen tüm delillerle davalı ipotek alacaklısı üzerindedir. Bu durumda emsal alınan ilama yanlış anlam verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı- karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı- karşı davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi