5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9344 Esas 2020/13386 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9344
Karar No: 2020/13386
Karar Tarihi: 22.10.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9344 Esas 2020/13386 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca, bandrolü olmayan 448 karton sigara ile ilgili olarak sanığın hakkaniyete uygun şekilde teşhidi yapılmadığını, sanığın zincirleme suç kapsamında tutulmadığını ve 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen düzenlemelerin sanık lehine olduğunu belirterek, yerel mahkemenin yeniden değerlendirme yapması gerektiğini kararlaştırdı. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası işleme koşullarının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi, 7. maddesi; 7242 sayılı Kanun'un 61 ve 63. maddeleri; 5607 sayılı Kaunu'nun 3/22, 5/2 ve geçici 12. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/9344 E.  ,  2020/13386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesinde temel ceza belirlenirken nazara alınacak kriterler belirlenmiş olup sanığın geçmişine ilişkin gerekçelerin ancak takdiri indirimin uygulanmamasına gerekçe olabileceği gözetilmeksizin sanıkta ambalajında bandrol bulunmayan 448 karton sigara ele geçirilen uyuşmazlıkta hakkaniyete uygun teşdit yapılması gerekirken teşdidin yazılı şekilde fazla yapılması,
    2- Birleşen davada sanığın eyleminin 11/09/2013 bu eyleme ilişkin olarak 30/09/2013 tarihinde iddianame düzenlendiği, asıl dosyada suç tarihinin 05/09/2013 olduğu iddianamenin ise 10/09/2013 tarihinde düzenlendiği ve hukuki kesintinin bu tarihte gerçekleştiği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yer yer olmadığı, aynı mahkemede yargılaması yapılan 20/08/2013 tarihli eylemine ilişkin iddianamenin ise 16/09/2013 tarihinde düzenlendiği UYAP kayıtlarından anlaşılmakla sanığın 05/09/2013 ve 20/08/2013 tarihli eylemlerinin zincirleme suç kapsamında kaldığı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3- Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.