Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklının, borçlu  aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlattığı, örnek 9 ödeme emrinin borçluya 15.09.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 7 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine başvurarak borca itirazda bulunduğu ve icra müdürlüğünce 27.10.2009 tarihinde itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı Sinan Özrendeci vekilinin icra mahkemesi"ne başvurarak itirazın kaldırılmasını ve borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmektedir.
Mahkemece, alacaklının itirazın kaldırılması ve borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, alacaklının talebi ile de çelişen bir şekilde takibin türü itibariyle tüm itirazların icra dairesine yapılması gerektiği ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın mahkemece yerinde görülmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.