Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4723
Karar No: 2021/2672
Karar Tarihi: 24.03.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/4723 Esas 2021/2672 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2017/4723 E.  ,  2021/2672 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak, ... İli ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 2007 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz ile bu taşınmaza tecavüzlü bulunan 132 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bu kısmının tapusunun iptali ile murisi ...’ün mirasçıları ile amcasının oğlu ...l mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, aynı çalışma alanı içerisinde bulunan 132 ada 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 09/07/2008 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen alanın 31 ve 26 numaralı noktalarından kuzeye doğru olan kısmının davacıya ait 132 ada 6 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacı adına, aynı noktaların doğusuna doğru olan kısmının ayrı bir parsel numarası ile davacının miras bırakanı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... mirasçıları ..., ..., ... ve ... Şengül tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazların davacının miras bırakanları tarafından kullanıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ... dava dilekçesinde, yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz hakkındaki tescil talebinin yanı sıra, bu taşınmaza tecavüzlü olduğunu iddia ettiği 132 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş olup, 132 ada 9 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespit tutanağının 08/10/2007 tarihinde askı ilanına çıkarıldığı, davanın 06.11.2007 tarihinde ... Kadastro Mahkemesi"nde ikame edildiği, her ne kadar ... Kadastro Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmiş ise de, askı ilan süresi içerisinde açılan davada Kadastro Mahkemesi"nin görevli olduğu gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Dava konusu tescil harici taşınmaz bölümü yönünden ise, davacı dava dilekçesinde, bu taşınmazın babası ... ile amcası ...l tarafından ortaklaşa kullanıldığını ve bu kişilerin ölümüyle mirasçılarına intikal ettiğini ileri sürerek, bu kişilerin terekeleri adına tescil talebinde bulunmuştur. Ancak, davacının aynı anneden olma kardeşi ...... da ... mirasçıları arasında olmasına rağmen adına tescil talebinde bulunulan şahıslar arasında sayılmadığı gibi, dava dilekçesi HMK"nın 31. maddesi uyarınca davacıya açıklattırılarak talebinin ne olduğu ve adına tescil talep ettiği şahısların kimler olduğu duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmemiştir. Ayrıca, bilindiği üzere TMK"nın 701. maddesi gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda kural olarak tasarrufi işlem niteliğindeki davanın elbirliği maliklerinin hepsi tarafından birlikte açılması gerekmekte olup, davacının diğer kardeşleri adına talepte bulunma hakkı olmadığı gibi, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaz üzerinde yalnızca kendine ait miras payını talep etmesi de hukuken mümkün bulunmamaktadır. Öte yandan, adlarına tescil talep edilen ...l mirasçılarının da davaya katılımlarının sağlanmadığı ve dava 4721 sayılı TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğu halde, 4721 sayılı TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliklerininde taraf olarak davada yer almadıkları anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle, dava konusu 132 ada 9 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki dava askı ilan süresi içerisinde açıldığından, davaya bakma görevinin Kadastro Mahkemesi ait olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmek üzere, bu parsel hakkındaki dava tefrik edilmeli; ardından davacıya, HMK" nun 31. Maddesi kapsamında tescil davası yönünden dava dilekçesi açıklattırılmak suretiyle, murisi ... terekesi adına mı yoksa kendisi ve kardeşleri ..., ... ve ... adına mı tescil talep ettiği belirlenmeli; tereke adına talepte bulunduğunu bildirmesi halinde dava dilekçesinde ... mirasçısı olan ......" un söz edilmemiş olmasının nedeni davacıdan sorularak açıklığa kavuşturulmalı ve ... mirasçısı ......" un yöntemince davaya katılımını veya muvafakitini sağlaması yada terekeye temsilci atanması suretiyle aktif dava ehliyetindeki eksikliği gidermesi için davacıya süre ve imkan tanınmalı; davacının, sadece kendisi ve kardeşleri ..., ... ve ... adına tescil talep ettiğini bildirmesi halinde, davacının diğer kardeşleri adına talepte bulunma hakkının bulunmadığı gibi, elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaz üzerinde yalnızca kendine ait miras payını talep etmesinin de hukuken mümkün bulunmadığı gözetilmeli; ayrıca adlarına tescil talep edilen ...l mirasçılarının yöntemince davaya katılımlarının sağlanması hususunda davacıya imkan tanınmalı; öte yandan, davacıya tescil davasında yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliklerine de davasını yöneltmesi için süre verilmeli, bundan sonra TMK" nun 713/4-5. Maddeleri uyarınca yasal ilanlarda yaptırılmak suretiyle, tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen usuli eksiklikler giderilmeksizin, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; hakkında tespit gibi tescil kararı verilen 132 ada 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yöntemince açılmış dava bulunmadığı halde, bu parseller hakkında hüküm kurulması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 24.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi