Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5114 Esas 2016/992 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5114
Karar No: 2016/992
Karar Tarihi: 09.02.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5114 Esas 2016/992 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/5114 E.  ,  2016/992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : Sanıklar hakkında ikişer kez ayrı ayrı TCK"nın 157/1, 52/2, 53. Maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 1.200 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanıkların suç tarihlerinde yolda yürümekte olan katılanlara aynı hileli hareketlerle yaklaştıkları, önce sanık ..."in katılanlara adres sorduğu, bu sırada sanık ..."ın konuşmaya dahil olduğu, katılanların yanında sanıkların birbirleriyle 40 adet cep telefonu ve sarı renkli saatler için pazarlık yapmaya başladıkları, sanık ..."ın katılan ..."ı telefonları ortak şekilde almaya ikna ettiği, katılan ..."dan ise aldığı saatler için dolar bozdurması gerektiğini söyleyip para aldığı, sanıkların katılanlardan para aldıktan sonra telefonları getireceğini veya para bozduracağını söyleyip bir şekilde ayrı ayrı katılanların yanlarından uzaklaştıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık ... hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı uyarınca sanığın hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesi ile ilgili bölümün çıkartılarak yerine “sanık hakkında TCK"nın 53/1-2-3. fıkraların uygulanmasına” fıkrası eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan sanıklar hakkındaki hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.