Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2778
Karar No: 2018/8610

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/2778 Esas 2018/8610 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/2778 E.  ,  2018/8610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, TMK"nin 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davalılar ... ve ... bir diyecekleri bulunmadığını, yol üzerindeki yapının yıkılmasını istemediğini savunmuştur.
    Davalı ..., davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 233 ve 223 parsel sayılı taşınmazlar lehine, 242 ve 243 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesis edilmesine karar verilmiş, hükmün davalı ..."ın temyizi üzerine Dairemizin ilamı ile; ""Yukarıda açıklanan ilkelerin ışığı altında somut olaya gelince; davacı, maliki olduğu 233 ve babasından intikal eden 223 parsel sayılı taşınmazların anayola çıkışı olmadığını, davalıların yola bina yapmak suretiyle müdahalede bulunduklarını ileri sürerek geçit hakkı kurulmasını, davalıların anayola çıkışlarına engel olan yapılarının kaline karar verilmesini istemiştir.
    223 parsel sayılı taşınmazın maliki tapu kaydında ... olarak görülmektedir. Geçit hakkı tesisine ilişkin davalar taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından davacının tapu kayıt malikinin mirasçısı olup olmadığının araştırılması, mülkiyet hakkının bulunduğunun anlaşılması halinde TMK"nin 640. maddesi gereğince diğer elbirliği maliklerin de davada yeralmasının sağlanması, mülkiyet hakkının bulunmadığının anlaşılması halinde aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
    233 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. 233 parsel sayılı taşınmazın paftasından anlaşıldığına göre genel yola çıkışı bulunmamaktadır. Hükme esas alınan 11.10.2012 ve 04.03.2013 tarihli fen bilirkişi raporlarında lehine geçit hakkı talep edilen taşınmazlara en yakın yollar işaretlenmiş, 242 ve 243 parsel sayılı taşınmazların malikleri tarafından yola yapılan müdahaleler gösterilmiş, yapıların yüzölçümleri belirtilmiş ancak geçit için alternatif yollar belirlenmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, davacının 233 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan yola ulaşabilmesi için en kısa ve ekonomik yerden geçit hakkı kurulması gerekirken 242 ve 243 parsel sayılı taşınmaz malikleri tarafından bina yapılmak suretiyle yola yapılan müdahaleyi gösterir bilirkişi rapor ve krokisi hükme esas alınarak geçit hakkı tesis edilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir."" şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak; davacının davasının kabulüne, dava konusu ... İlçesi ... Köyü"nde tapuda kayıtlı 233 parsel sayılı taşınmaz lehine, fen bilirkişisinin 27.06.2016 tarihli ve rapora ekli krokilerinde belirtilen ... İlçesi ... Köyünde tapuda kayıtlı çizgilerle ve mavi boyalı olarak gösterilen 235 parsel sayılı taşınmazdan 45.29 metre kare, yeşil boyalı olarak gösterilen 234 parsel sayılı taşınmazdan 64.84 metre kare taşınmazdan olmak üzere toplam 110.13 metrekarelik alandan 220.26,00TL bedel karşılığında geçit hakkı tesisine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    TMK"nın 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir
    Somut olayda;
    Davacının dava dilekçesinde, komşu taşınmaz maliklerinin yola müdahalelerinden de bahsedilmiş olup, davacı her ne kadar taşınmazı yararına geçit hakkı kurulmasını talep etmişse de, isteminin içeriği net olarak anlaşılamadığından 6100 sayılı HMK"nin 31. maddesi gereğince davacıya dava dilekçesi açıklattırılmalı, davacının davasının geçit hakkı veya yola müdahalenin önlenmesi istemlerinden hangisine yönelik olduğu belirlenmelidir.
    1)Davacı geçit hakkı talep ediyorsa; geçit hakkı talep edilen taşınmaz maliklerinin tamamı davada taraf olmalıdır. Dava konusu 223 parsel sayılı taşınmazın davacının murisine ait olduğu iddia edilmiş ancak davacı tarafından mirasçılık belgesi dosyaya sunulmamış, mahkemece bu parsele yönelik talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili de zaten bu parsele yönelik isteminden vazgeçmiştir. Ne var ki dosyadaki 27.06.2016 tarihli Fen bilirkişi raporuna ekli krokide davacıya ait 233 parselin davacının babasına ait olduğu iddia edilen 223 parsel ile komşu olduğu, 223 parselin de yola cephesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda 223 parsel maliki ... "a ait mirasçılık belgesi davacıdan temin edilerek davacının mirasçı olup olmadığı tespit edilmeli, davacının mirasçı olduğu anlaşıldığı taktirde, davacıya ait dava konusu 233 parselden 223 parsel aleyhine akdi irtifak kurularak yola çıkışın mümkün olduğu mahkemece gözetilmelidir. Aksi halde davacıya ait 233 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan yola ulaşabilmesi için en kısa ve ekonomik yerden geçit kurulabilecek alternatifler için; davada taraf olamayan taşınmaz maliklerinin davada yer alması sağlandıktan sonra, geçit eni belirlenerek taşınmazların güncel değerleri tespit edilmeli, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    2)Davacı yola müdahalenin meni ve kal talebinde bulunuyorsa; yola müdahalede bulunduğu iddia edilen taşınmazların malikleri davada taraf olduktan sonra bu hususa ilişkin araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
    Kabule göre de; mahkemece davacıya ait taşınmazdan tek bir parsel aleyhine geçit kurulması yeterli iken hem 234 hem de 235 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine olacak şekilde, geçit eni belirtilmeden, geçit bedeli bilirkişiye hesaplattırılıp davacıya depo ettirilmeden, aleyhine hüküm kurulan 235 parsel maliki ... da davada taraf olmadan karar verilmesi doğru değildir.
    Mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.12.2018 oybirliği ile karar verilmiştir.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi