Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/390
Karar No: 2018/5516
Karar Tarihi: 21.05.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/390 Esas 2018/5516 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/390 E.  ,  2018/5516 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı , kendisi ve diğer kardeşleri dava dışı... ve davalı ... ile Ziraat Bankası... şubesinde ilgili ana hesap altında 3 adet ortak hesap açtıklarını, bu hesaptan 08/07/2009 tarihinde 20.264,50 TL, 10/08/2009 tarihinde 12.125 TL ,11/09/2009 tarihinde 5.069 TL ve 06/10/2009 tarihinde 63.279,79 TL olmak üzere toplam 100.737,29 TL "nin tamamının diğer hissedarların onayı alınmadan davalı tarafça kötü niyetli olarak çekildiğini,kendi hissesine düşen 33.579 TL’lik kısmın tarafına iade edilmediğini ileri sürerek,en son çekilme tarihi olan 06/10/2009 tarihinden itibaren şimdilik 10.000 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı,tarafların kendi aralarında babalarından kalan mirası paylaştıklarını, ortak hesapta bulunan paraların muris kardeşleri ile yaptıkları miras paylaşım sözleşmesi gereğince dava dışı kardeşleri ... "a verildiğini,davacının bu yönde ikrarı olduğunu, davacının ortak hesaptan talep hakkı bulunmadığını, ortak hesabın kapandığını, ortak hesap kapandıktan 4 yıl sonra bu davanın açıldığını, davacı tarafın ortak hesapta parası kalmaması ve kullanması nedeniyle 15/10/2010 tarihli rızai taksim sözleşmesinde de belirtildiği gibi kendisine ve dava dışı ... ve ... "na 15.000 TL fark ödemesi gerektiğini,davacı tarafa 15.000 TL"nin ödenmesi için ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/288 Esas sayılı dosyasında icra takibinin kendisi ve dava dışı kardeşleri tarafından yapıldığını ,bu davanın da buna karşılık olarak davacı tarafından açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, dinlenen samimi taraf tanık beyanları ve dosya kapsamından, iddia edildiği gibi çekilen paranın davalı tarafından diğer hissedarların onayı alınmadan çekildiğine dair herhangi bir hukuki delil elde edilemediği gibi, aksinin de davacı tarafça ispat edilemediği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava; müşterek hesaplarda bulunan paranın, davalı tarafından çekildiği iddiasıyla davacının payına isabet eden miktarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
    Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Zira, para müşterek hesaba yatırıldığına ve pay bakımdan bir anlaşma bulunmadığına göre, mülkiyetin yarı yarıya olduğunun kabulü gerekir. Hesabın, teselsüllü müşterek hesap olması ise, tarafların her birinin bu hesaptan istediği kadar para çekebilmesi ve bankanın bu nedenle sorumluluğunun doğmaması ile ilgilidir. Taraflardan herbiri, hesaptan para çekerken payına göre kendi adına, payından fazlası için diğer hesap sahibinin vekili olarak hareket etmekte olup, payından fazla çektiği miktarda diğer hesap sahibine karşı borçlu durumuna düşer. Diğer bir anlatımla, taraflar arasında müşterek hesaplar yönünden vekalet ilişkisi kurulmuş bulunmaktadır.Somut olayda;dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinde,davacı,davalı ve dava dışı kardeşleri ... ’na ait Ziraat Bankası ... şubesindeki ... no’lu ana hesap altında 3 adet ortak hesap açıldığı, bu hesaptan davalı tarafça 08/07/2009 tarihinde 20.264,50 TL, 10/08/2009 tarihinde 12.125 TL ,11/09/2009 tarihinde 5.069 TL ve 06/10/2009 tarihinde 63.279,79 TL olmak üzere toplam 100.737,29 TL "nin çekildiği her iki tarafın da kabulündedir.Davacı,çekilen bu paranın kendisi ve diğer hissedarların onayı alınmadan çekildiğini iddia etmekte iken,davalı taraf ise,ortak hesaptaki 88.000 TL’nin muris kardeşleri olan ... ile yaptıkları miras paylaşım sözleşmesi gereğince ... ’e verildiğini,davacının ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/171 E. sayılı dosyasında sunduğu 12.01.2012 tarihli temyize ek beyan dilekçesinde bu yönde ikrarı bulunduğunu,bakiye kısmın da , aralarındaki mal paylaşımı gereği davacı tarafından kendisi ve dava dışı kardeşleri ... ve ... ’a bırakıldığını iddia ederek davanın reddini talep ettiği görülmektedir.Dosya kapsamında yer alan... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/171 E. sayılı dosyasının incelenmesinde ise,davacılarının ... ,... ,... ve ... olduğu,davalısının ise ... olduğu,davanın davacı kardeşlere ait davacıların babasının hesabında bulunan paradan diğer kardeşleri ... ’a 88.000 TL’nin çekilip verilmesine rağmen kardeşlerinin borcunu ödeyemeden vefat etmesinden kaynaklı olarak açılan alacak davası olduğu,mahkemece yapılan yargılama neticesinde ise,davacıların söz konusu 88.000 TL’yi davalının ölen eşine verdiklerini ispat edemediklerinden bahisle davanın reddine karar verildiği ve bu kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde ise Yargıtay 13.H.D.’nin onama ve karar düzeltme talebinin reddi ilamları ile 17.10.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Mahkemece her ne kadar davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de,davaya konu edilen tüm müşterek hesap kayıtlarının dosyaya temin edilmediği,bu kayıtlar üzerinde alanında uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı açıktır.Bu itibarla, mahkemece, davaya konu edilen müşterek hesaplara ilişkin tüm kayıtların ilgili bankadan teminin sağlanması,bu kayıtlar geldikten sonra dosyanın alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmesi ve banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılması,değerlendirme yapılırken davalının cevap dilekçesinde ve aşamalarda dayandığı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/171 E. sayılı dava dosyasının da incelenmesi suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi