Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/4655 Esas 2019/6205 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Ortadan kaldırılmasına

Dolandırıcılık suçundan sanık hakkında zamanaşımı nedeniyle davanın ortadan kaldırılmasına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 26/09/2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Dairemizin 22/03/2017 gün, 2017/954 Esas, 2017/7907 Karar sayılı bozma ilamından sonra mahkemece dosyanın 25/04/2017 tarihinde uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği, 12/07/2017 tarihinde dosyanın uzlaştırmacıya tevdi edildiği, 14/12/2017 tarihinde uzlaştırmanın sağlanamadığına ilişkin 18/10/2017 tarihli raporun savcılığa verildiği anlaşılmakla, Ceza Muhakemesi Uzlaştırma Yönetmeliği"nin 34. maddesindeki süreler gözetilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK"nın 157/1, 66/1-e maddelerine göre, dolandırıcılık suçunda; olağanüstü zamanaşımı süresinin ise 12 yıl olduğu dikkate alındığında 26/09/2005 olan suç tarihinden hüküm tarihine kadar 5237 sayılı TCK"nın 157/1 ve 66/1-e maddesinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının geçmiş olduğu anlaşıldığından, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Bozma üzerine yapılan yargılama sonunda, olağanüstü dava zamanaşımının dolduğu gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanık hakkındaki kamu davasının CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle "düşmesine" hükmedilmesi gerekirken, "ortadan kaldırılmasına" denilmek sureti ile hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasındaki “davanın ortadan kaldırılmasına” ibaresinin çıkartılıp “düşmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.