MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
15.12.2011 tarihinde kolluk kuvvetlerince sanık ..."...ait tezgahtan 20 adet sigara ele geçirildiği olayda, sanık ... hazırlıktaki beyanında sigaraların sanık ..."...ait olduğunu belirtmiş ise de, bilahare mahkemede alınan savunmasında ve tanık olarak alınan beyanında bu ifadesinden döndüğü gibi, sanık ..."ın baştan itibaren üzerine atılı suçu kabul etmediği, ayrıca tutanak tanığının da ifadesinde Burak"ın tezgahına gidildiğinde olay yerinde sanık ..."nın olmadığını beyan etmesi karşısında sanığın atılı suçtan mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı cihetle, beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-İncelemeye esas Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesine ait 2015/193 Esas sayılı dava dosyasında olay tarihinin 03.01.2012, iddianame düzenlenme tarihinin 17.01.2012 olduğu, iş bu dosya ile birleştirilen Adana 18. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/194 Esas sayılı dava dosyasında ise, olay tarihinin 15.12.2011, iddianame düzenlenme tarihinin 02.01.2012 olduğu ve bu iddianamenin 23.01.2012 tarihinde kabulüne karar verildiği görülmekle, hukuki kesintinin 02.01.2012 tarihli iddianame ile oluştuğu dikkate alınarak, 03.01.2012 tarihinde gerçekleştirilen ikinci eylemin ayrı bir suç olarak değerlendirilmesi ve iki ayrı kaçakçılık suçundan hüküm kurulması yerine zincirleme suç hükümleri uygulanarak yazılı biçimde hüküm kurulması,
2- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Hapis cezası ertelenmeyen sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.