3. Hukuk Dairesi 2016/18594 E. , 2018/5509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ,davalılardan ...’in diğer davalı... İl Müdürlüğü’nün personeli olduğunu, 02/07/2010 tarihinde ... ilçesi, ... Köyü’nde dava dışı ... "ın trafosuna sayaç takmak maksadı ile gidildiğini, kendisinin davalı ..."e olay yerini göstermek maksadı ile onunla birlikte gittiğini, olay yerine varıldığında ise ,davalı ...’in akımı kestiğini söylediğini, yardımcı olması maksadı ile kendisini direğe çıkardığını, direğe çıkması sonrasında elektrik akımına kapıldığını, olay nedeni ile ceza mahkemesinde yargılamanın devam ettiğini, aradan uzun süre geçmesine rağmen halen vücudunun değişik yerlerinde yanık izleri olduğunu, yanık izlerinin geçme ihtimallerinin olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile, 10.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı... , yargılama konusu olaydan ve meydana geldiği iddia edilen zarardan kurumlarının sorumlu olduğunu kabul etmediklerini,davacının herhangi bir görevi, sorumluluğu veya mesleği olmamasına rağmen elektrik direğine çıkması sonucu yaralandığını, olayda zarar görenin ağır kusuru olduğunu, dosyaya sunulan maluliyet raporunu veya diğer sağlık raporlarını kabul etmediklerini,talep edilen maddi ve manevi tazminat miktarının da çok fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı ..., cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece; maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile, 1.348,00 TL geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminatın olay tarihi olan 02/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin ispat olunamadığından reddine;manevi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 02/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava; davacının davalı kuruma ait elektrik direğine çıkması sonucunda elektrik akımına kapılarak yaralanmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. HMK’nın 281.maddesinde; tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkemece, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için mahkemenin, gerekli görürse yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Hâkim, bilirkişi raporunu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa, çelişki giderilmeden karar verilemez.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında;davacının davalılardan Adem’in personeli olduğu, diğer davalı ’a ait elektrik direğine çıkması sonucunda elektrik akımına kapılarak yaralandığı,olay nedeniyle ... Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2010/509 Esas sayılı dosyasında sanık ... hakkında ‘’taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma ‘’ suçundan yapılan yargılama neticesinde sanık hakkında ceza verilip neticeten ... uygulandığı ve bu kararın itiraz edilmeden 11.07.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, davacının meydana gelen olay nedeniyle maluliyetinin olup olmadığının tespiti noktasında, dosyanın Adli Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğü’ne sevkedildiği,ancak Adli Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğü’nün 06.11.2013 tarihli ‘’kişinin muayene edilmek üzere gönderilmesi gerektiği’’ yönündeki cevabi yazısı sonrasında, belirtilen eksilik giderilerek dosyanın yeniden bu kuruma sevkinin sağlanması gerekirken,bu yöndeki ara karardan dönüldüğüne dair celse zaptında herhangi bir açıklama dahi yapılmaksızın, bu kez dosyanın ... Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na sevki sağlanarak 09.01.2014 tarihli raporun alındığı ve bu raporda belirlenen maluliyet oranının mahkemece hükme esas alındığı, yine mahkemece davacının maddi tazminat talebi yönünden alanında uzman bilirkişiden rapor alınmadan re’sen hesaplama yapılmak suretiyle davaya konu edilen maddi tazminat miktarının belirlendiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yapılacak iş,dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine sevki sağlanmak suretiyle, davacının meydana gelen olay nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığının Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerine göre belirlenmesi sonrasında, davacının maddi tazminat talebi yönünden, dosyanın alanında uzman hesap bilirkişisine sevki sağlanmak suretiyle Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınması olmalıdır.Bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre,davacı vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere , 21.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.