21. Hukuk Dairesi 2017/1853 E. , 2017/9709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosya kapsamından, ...Mahkemesi"nce verilen 09/01/2017 tarihli hükmün taraf vekilleri tarafından süresinde temyiz edildiği, bu aşamadan sonra yine taraf vekillerinin 23/02/2017 tarihinde ortak imzalı dilekçe ibraz ederek sulh olduklarını, bu nedenle temyiz istemlerinden feragat ettiklerini, sulh sözleşmesi doğrultusunda karar verilmesini istediklerini bildirdikleri, bu dilekçe üzerine mahkemece verilen 01/03/2017 tarihli ek kararla taraf vekillerinin temyiz isteminden vazgeçmeleri nedeniyle her iki tarafın da temyiz taleplerinin reddine, gerekçeli kararın yazıldığı, taraflara tebliğ edildiği, dosyanın safahatı gereği ilk derece mahkemesinin dosyadan el çekmesi gerektiği, tahsih ve tavzih kararı ile dahi mahkeme hükmünü değiştirici nitelikte karar verilmesinin mümkün olmadığından bahisle düzenlenen sulh sözleşmesi gereğince yeni hüküm kurulmasına ilişkin taleplerinin de ayrıca reddine karar verildiği, temyizin reddine dair kararın davalı vekilince süresinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, temyiz eden tarafların temyiz istemlerinden vazgeçmelerine yönelik iradeleri kendi aralarında yapılan sulh sözleşmesi doğrultusunda yerel mahkeme tarafından davanın esası hakkında bir karar verilmesine bağlı olduğuna göre, mahkemece tarafların salt temyiz istemlerinden vazgeçtiklerine yönelik beyanları dikkate alınarak temyiz istemlerinin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle temyiz isteminin reddine ilişkin 01/03/2017 tarihli ek kararın bozularak kaldırılmasına ve davalı tarafın asıl hükmün temyizini amaçlayan temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, sigortalının iş kazası sonucunda vefatı nedeniyle yakınlarının maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
.../...
Mahkemece, davacı ... ... için 6.915,43 TL, davacı... için 4.135,93 TL, davacı ... için 7059,61 TL, davacı... için 10,00 TL, davacı ... için 10,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ölüm tarihi olan 13/03/2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, taraf vekillerinin hükümden sonra 23/02/2017 tarihinde ortak imzalı dilekçe ibraz ederek sulh olduklarını, bu nedenle temyiz istemlerinden feragat ettiklerini, sulh sözleşmesi doğrultusunda karar verilmesini istediklerini bildirdikleri anlaşılmaktadır.
Sulh HMK.nun 313. maddesinde düzenlenmiştir. Sulh görülmekte olan bir davada, taraflar arasındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Karar kesinleşinceye kadar yapılan her türlü sulh anlaşması mahkeme huzurunda yapılmış sulh olarak kabul edilir. Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur.
Açıklanan nedenlerle, davacılar ile davalı arasında sulh sözleşmesi yapıldığı gözetilerek, sözleşme konusunda HMK"nın 315. maddesi uyarınca değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
...