3. Hukuk Dairesi 2017/15676 E. , 2018/5502 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... Özel Güvenlik Eğitim Danışmanlık Hiz. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalılar ... vd. aralarındaki alacak davasına dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 09/06/2015 günlü ve 2014/98 E. - 2015/278 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 15.06.2017 günlü ve 2016/3133 E. - 2017/10230 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıların murisleri olan ... "in tapuda malik olduğu ... ili, ... , ... mahallesi, ... sk. 61 ada 82 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki adet daire için toplam 34.250 TL alım satımı için tapu malikinin eşi olan ... ile 23.05.2005 tarihinde anlaştıklarını, tapu maliki olan ... "in o tarih itibariyle işlerine göremeyecek derecede rahatsız olmasından dolayı temsilci atanıncaya kadar tarafları bağlamak üzere yapıldığını, tapuda hak sahibi olan ... "in imza atamayacak kadar hasta olduğu için bu imzanın vekalet gereği yapıldığını, ayrıca davalıların murisi ... "in de işlemlerinin yapılması için güvence oluşturması gayesiyle bir adet bono tanzim ederek davacıya teslim edildiğini, dava konusu olan uyuşmazlığın tapuya kayıtlı olan bir gayrimenkulün haricen satımı olduğunu, yapılan bu tür satışların mutlak butlan olduğunu, ortada geçersiz olan bir gayrimenkul satışının söz konusu olduğunu, davalıların haricen bu devir işlemini yapmaya yanaşmadıklarını, bu nedenlerle geçersiz olan gayrimenkul satışının bulunması, davalıların devir işlemine yanaşmamaları, ödenen bedelin haksız olarak davalılarda kalmış olmasından dolayı fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla ile ödenen satış bedeli olan 34.250 TL nin satış tarihinde ulaştığı değerin tefe, tüfe, memur maaşlarındaki artışlar, altın ve banka faizi gibi güncel oranların ilavesi ve bu tespit edilen bedellere uygulanacak olan sözleşme tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar, taraflar arasında taşınmaz satışı ile ilgili herhangi bir anlaşmanın söz konusu olmadığını, dava dilekçesinin içeriğinin kendi içinde çelişkili olduğunu, davacının taşınmazların harici satışa konu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, davacı tarafın bahsettiği bononun... 3.İcra Müdürlüğünün 2009/5758 sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edildiğini, bononun incelendiğinde tanzim tarihinin 10.09.2008, vade tarihinin 22.10.2008 ve miktarının 34.250 TL olduğunu, mirasçılık belgesinden de anlaşılacağı üzere senet borçlusu olarak görünen muris ... "in 09.11.2005 tarihinde vefat ettiğini, yani davacının bahsettiği bononun muris ... "in ölümünden 3 yıl sonraki tanzim tarihini taşıdığını, icra takibi ile ilgili ödeme emrinin mirasçılık sıfatları nedeniyle kendilerine tebliğ edilince süresi içerisinde... İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/313 E. Ayılı dosyası üzerinden takibin iptali istemiyle dava açıldığını, bunun üzerine davacı icra takibinden feragat ettiğini belirterek, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 19.859,79 TL"nin 15/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyizi üzerinde Dairemizin 15.06.2017 tarih, 2016/3133 esas, 2017/10230 karar sayılı ilamı ile; davacının ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince çeşitli ekonomik etkenlere göre güncellenmiş değerinin tespiti için alınan bilirkişi raporunu usulüne uygun olmadığı ve bu yönüyle hükme esas alınamayacağı, ayrıca davalıların, dava açılmadan önce temerrüde düşürüldüğüne dair belge bulunmadığından, davalının dava tarihinden itibaren temerrüde düştüğü kabul edilmek suretiyle, dava tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesi yönünde karar verilmesi gerekirtiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.Bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla yeniden yapılan incelemede;
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair karar düzeltme istemleri yerinde değildir.
2- Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan 25.05.215 havale tarihli bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve denkleştirici adalet ilkesi gereğince yapılması gereken (güncelleme) hesap yöntemine uygun, bu yönüyle de denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu, buna göre hükmün yalnızca faiz başlangıç tarihi yönünden bozulması gerekirken zuhulen bilirkişi raporunun eksikliği yönünden de bozulduğu bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşılmıştır. Ne var ki, faiz yönünden yapılan bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 15.06.2017 tarih, 2016/3133 esas, 2017/10230 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, hükmün birinci bendinde yer alan "...15.08.2012 tarihinden..." ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "...dava tarihi olan 14.03.2014 tarihinden..." ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.