3. Hukuk Dairesi 2016/19580 E. , 2018/5496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, konusu kalmayan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; elektrik abonesi olan davalı şirketin, 14/09/2015 tarihli 63.170,00 TL"lik ve 16/10/2015 tarihli 88.946,40 TL"lik elektrik fatura borçlarını ödemediğini, davalı hakkında ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/10671 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, ödenmeyen faturalardan kaynaklanan toplam 152.116,40-TL asıl alacak, asıl alacağa faturaların son ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak temerrüt faizi ve temerrüt faizinin %18"i oranında hesaplanacak KDV bedeli ile %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiş; aşamalardaki beyanında ise, davadan sonra davalı yanca yapılan ödemelerle icra takip dosyası borcunun kapandığını, davanın esas yönünden konusuz kaldığını ancak yargılama gideri, vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı yönünden taleplerinin devam ettiğini beyan etmiştir.Davalı; davacı ile haricen yapılan anlaşma gereği tüm borçların ödenmiş olması sebebiyle davanın konusuz kaldığını, asıl talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin taraflara tahmilini talep etmiştir. Mahkemece, konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın sübut koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Davacı vekilinin temyizi yargılama gideri ve icra inkar tazminatına yöneliktir. Her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki sebeplere ilişkin koşullara göre hükme bağlanır. Davalı, dava açıldıktan sonra borcu ödemekle itirazında haksız olduğunu kabullenmiş bulunmaktadır. Dava konusu alacak, sözleşme ilişkisine dayalı faturaya bağlanmış bir alacak olduğundan likit niteliktedir. Bu durumda mahkemece İİK"nun 67/2 maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bunun yanında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin 1.fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda mahkemenin yargılamaya devam ederek dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Somut olayda, davanın açıldığı tarihte davacının dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına yargılama gideri (ve vekalet ücreti) takdir edilmesi gerekirken, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.