Esas No: 2013/16591
Karar No: 2016/1373
Karar Tarihi: 09.02.2016
Edimin ifasına fesat karıştırma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16591 Esas 2016/1373 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Edimin ifasına fesat karıştırma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık müdafiin duruşma isteminin ceza miktarı nazara alınarak CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddi ile incelemenin duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
İstanbul A.S.M. Polis Eğitim Merkezi Müdürlüğü"nün A-B-C-D bloklarının dış cephe boyası, çatı onarımı ve yangın hidrant tesisatı yapım işini yüklenen ... İnşaat Mühendislik Müteahhitlik firması ile 22/09/2004 tarihinde sözleşme imzalanarak aynı tarihte işyeri tesliminin yapıldığı, 07/01/2005 tarihinde geçici kabul, 12/05/2006 tarihinde de kesin kabulün yapıldığı, ancak yangın hidrant tesisatının su açıldığında boru hatlarının değişik yerlerinde patlamalar olduğu, arızaların giderilmesine rağmen tekrar çalıştırıldığında aynı sorunların meydana geldiği, firma yetkilisi olan sanığın ihale ile almış olduğu yapım ve onarım işini ihale şartnamesinde belirtilen maddelere aykırı olarak yapmak suretiyle edimin ifasına fesat karıştırdığı iddiasıyla açılan kamu davasında; ihale konusu edimin yapım işlerine ilişkin olması nedeniyle sanığın eyleminin TCK"nın 236/2-d maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, ancak; 5237 sayılı TCK"nın 236. maddesinde edimin ifasına fesat karıştırma halleri yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olup, maddede sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasanın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceğinde bir kuşku bulunmadığından, her ne kadar bir kısım öğretide özgü suç olarak kabul edilmese de madde metni gerekçesiyle birlikte incelendiğinde; 2. fıkranın “a” ve “b” bentlerinde yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin, “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin suçun faili olabileceğinden, dolayısıyla söz konusu suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığının kabulü gerektiğinden, 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan ve TCK"nın 236/2-d maddesi uyarınca edimin ifası sürecinde
görev alan kamu görevlisi tarafından işlenebilen edimin ifasına fesat karıştırma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında; somut olayda ise kamu görevlilerinin hukuka aykırı bir eylemlerinin de tespit edilemediği, fail olmayan suçtan şerikliğin de mümkün olamayacağı nazara alındığında sanıkların işledikleri iddia edilen yangın hidrant tesisatını sözleşmeye aykırı yapma eyleminin kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği anlaşılmakla bu suçla ilgili delillerin tartışılıp, yargılama yapma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 236. maddesinin 2. fıkrasının ""d"" bendi yerine aynı maddenin ""a"" bendi kapsamında gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.