11. Hukuk Dairesi 2016/1998 E. , 2017/1638 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/03/2015 tarih ve 2012/251-2015/130 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili; müvekkili şirketin uzun yıllardır spiral emici su hortumları üretiminde Türkiye"nin önde gelen tedarikçi şirketlerinden birisi olduğunu, davalı-karşı davacı adına tescilli “...” başlıklı 2011/02544 sayılı (1) ve (3) numaralı tasarımlarının yeni ve ayırt edici niteliğe haiz olmadığını, tasarımın davalıdan çok önce kamuya sunulduğunu ve tasarımın yıllardır dünyada ve Türkiye"de kullanıldığını ileri sürerek davalının 2011/02544 sayılı “hortum” başlıklı (1) ve (3) numaralı endüstriyel tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiş, karşı davanın ise reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili; müvekkili adına tescilli 2011/... sayılı dört adet hortum tasarımının bulunduğunu, tasarımların yeni ve ayırtedici olduğunu, müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösteren davacı-karşı davalının müvekkilinin pazar payından yararlanmak için müvekkilinin tasarımların renk, dizayn, doku olarak bire bir aynısını imal edip satarak müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz ettiğini ve bu eyleminin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek davacı-karşı davalının eylemlerinin müvekkilinin tescilli tasarım haklarına tecavüz oluşturduğunun ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve ortadan kaldırılmasına, tescilli tasarım haklarına tecavüz eden ve haksız rekabet oluşturan ürünlere el konulmasına, üretilmesi ve ithal edilmesinin önlenmesine, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminat ve kazanç kaybı ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı adına tescilli 2011/... sayılı “...” başlıklı tasarımlardan 1 ve 3 nolu tasarımların yeni olmadığı ve ayırtedici nitelik taşımadığı, bunun için tasarımın hükümsüz kılınması gerektiği, hükümsüzlük kararlarının geçmişe etkili olarak sonuç doğurduğu, geçmişe etkili olarak hükümsüz kılınan davalı tasarımlarının aynısının davacı tarafından üretme ile tasarım hakkına tecavüz etmeyeceği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile davalı şirket adına tescilli “hortum” başlıklı (1) ve (3) numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, karşı davaya yönelik olarak aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Asıl dava, davalı adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğü, karşı dava ise tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve kaldırılması ile maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl davada verilen tasarımların hükümsüzlüğü kararının geçmişe etkili olduğu, buna dayalı olarak hak elde edilemeyeceği, hükümsüz kılınan tasarımların aynısının karşı davalı tarafından üretilmesinin tasarım hakkına tecavüz etmeyeceği gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı-karşı davacı vekili, karşı davada tasarıma tecavüzün tespiti ve önlenmesi istemi yanında ayrıca, karşı davalının müvekkilinin tasarımlarının aynısını taklit ederek piyasaya sürdüğünü, müvekkilinin itibarından hukuka aykırı olarak menfaat elde edilmek istendiğini, TTK 54. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına aykırı davranıldığını, eylemin haksız rekabet teşkil ettiğini de ileri sürmüştür. Bu durumda, mahkemece, karşı davalının eyleminin TTK 54. vd. maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğine yönelik karşı davacı iddiası hakkında olumlu veya olumsuz değerlendirme yapılmadan, asıl davada tasarımın hükümsüz kılındığından bahisle karşı davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, karşı davada verilen kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin asıl davaya yönelik tüm, karşı davaya yönelik sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı vekilinin karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 24,00 TL harcın temyiz eden asıl davaya yönelik olarak davalı karşı davacıya iadesine, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.