16. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10993 Karar No: 2018/2423 Karar Tarihi: 05.04.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/10993 Esas 2018/2423 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, söz konusu arazilere kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı tescil talepleriyle dava açmışlardır. Ancak mahkeme, davaların reddedilmesine karar vermiştir. Davacılar bu kararı temyiz etmişlerdir. Yargıtay ise, mahkemenin keşif için ek avans istemesinin adil yargılama ve devlete güven ilkeleriyle bağdaşmadığını belirtmiş ve hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: 3402 sayılı Kanunun 36. maddesi; tarafların dava harçları, tanık ve bilirkişi ücretleri ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorunda olduğunu düzenler. Davacının gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmaması halinde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı belirtilir. Ayrıca, bu Kanuna göre re'sen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderlerin, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacağı hükmü yer alır.
16. Hukuk Dairesi 2015/10993 E. , 2018/2423 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 39 parsel sayılı 38.962,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılardan ...; 114 ada 26 parsel sayılı 42.944,57 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılardan ...; 122 ada 14 parsel sayılı 18.754,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz eşit hisselerle davalılar... ve ..."lar; 104 ada 65 parsel sayılı 8.330,01 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılardan ...; 116 ada 25 parsel sayılı 1.109,61 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılardan ...; 114 ada 13 parsel sayılı 19.122,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılardan ...; 122 ada 33 parsel sayılı 41.402,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalılardan ... ve ..."lar; 114 ada 21 parsel sayılı 25.130,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise davalılardan ... adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tespit edilmişlerdir. Davacı ... 114 ada 39 parsele yönelik olarak; ... 114 ada 26 ve 122 ada 14 parsele yönelik olarak; ..., 104 ada 65 parsele yönelik olarak; ..., 116 ada 25 parsele yönelik olarak; ... ise 114 ada 13-21 ve 122 ada 33 parsele yönelik olarak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davaların reddine; çekişmeli taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 17.10.2014 tarihli duruşmada verilen kesin süre içerisinde davacının keşif için gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığından bahisle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Mahkemece daha önce de 20.11.2007 tarihli duruşmada keşif kararı verildiği, bu karar uyarınca davacı tarafça keşif ücreti yatırıldığı ancak keşif günlerinde davacı tarafın kusuru olmayan sebeplerle keşfin yapılamadığına dair tutanaklar tutulduğu, artan keşif giderlerinden dolayı 2009 ve 2010 yıllarında davacıdan eksik kalan miktarın yatırılmasının istendiği, dosya içerisinde bulunan makbuzlardan davacının bu eksikliği tamamladığı anlaşılmaktadır. Mahkemece artan keşif giderleri gerekçe gösterilerek yeniden keşif gideri istenmesi adil yargılanma ve devlete güven ilkeleriyle bağdaşmaz. 3402 sayılı ... Kanunu"nun 36. maddesinde; taraflardan her birinin dava harcını, dinlenmesini talep ettiği tanık ve bilirkişi ücretini ve diğer yargılama giderlerini karşılamak zorunda olduğu, davacının hakim tarafından belirlenecek süre içinde gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı takdirde, onunla ilgili delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, bu Kanun gereğince re"sen yapılması gereken soruşturma ve tebligat işlemleri için zaruri giderlerin, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere bütçeye konulan ödenekten karşılanacağı hükmü düzenlenmiştir. Hal böyle olunca; davacının, kararlaştırılan keşiflerin yapılamamasında atfedilebilecek bir kusuru bulunmamasına ve özellikle davanın, kişiler arasında görülmekte olduğu dikkate alındığında keşifte ziraatçi bilirkişi dinlenmesinde yarar bulunmadığı halde, keşif avansında artışa sebep olacak şekilde ziraatçi bilirkişi için ücret taktir edilmesine yer olmadığının da anlaşılmasına göre ek keşif avansı yatırılmasına ilişkin ara karar yerinde olmayıp, bu ara karara uyulmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.