11. Hukuk Dairesi 2015/13769 E. , 2017/1635 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/02/2014 tarih ve 2013/148-2014/23 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi iflas idaresi memuru ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin müvekkilinden programlar satın alarak yayınladığını, ancak ihtarname gönderilmesine rağmen davalının borcu ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine 73.000,00 USD asıl alacak olmak üzere toplam 81.790,00 USD üzerinden icra takibi başlatıldığını ve davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davalının iflasına karar verildiğini, iflas idaresine başvurmasına rağmen taleplerinin kabul edilmediğini belirterek davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişkinin mevcut olmadığı gibi akdedilmiş bir sözleşmenin de bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davalının davacıdan satın aldığı programların bedelini ödemediği gerekçesiyle 73.000,00 USD alacağın ve bu alacağa 08/06/2000 tarihinden itibaren yürütülecek Merkez Bankası"nca mevduatlara uygulanan ABD doları faiziyle birlikte müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, iflas idaresi memuru ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- İflas idaresi memurunun temyiz itirazlarına gelince; dava, televizyon programı satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine itirazın iptali istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında davalı şirketin iflası üzerine alacağın iflas masasına kayıt kabulü davasına dönüştürülmüştür. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, 73.000,00 USD alacağın 08/06/2000 tarihinden itibaren işleyecek USD faiziyle birlikte iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
Ancak, bozma ilamında da belirtildiği üzere, İİK’nın 195. maddesi gereğince iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. Gerçektende, İİK"nın 195/1. maddesine göre, “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır.
Bu durumda, mahkemece, davacının iflas tarihine kadarki alacağı ve fer"ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3- Ayrıca, yabancı para alacaklarının iflas masasına kayıt şekli konusunda İİK’da açık bir hüküm bulunmamaktadır. Sadece İİK’nın 198/1 maddesinde konusu para olmayan alacakların, ona eşit bir kıymette para alacağına çevrileceği öngörülmüştür. Konusu yabancı para olan alacakların da anılan yasa hükümlerine göre iflasın açıldığı andaki döviz kuru üzerinden Türk Lirası"na çevrilerek iflas masasına yazdırılacağı hususu öğretide de kabul edilmiştir.(Kuru: B. İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, 2. Baskı, ..., sf.1244) İİK’nın 195. maddesinde iflasın açılması ile müflisin borçlarının muaccel olacağı ve iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ve takip masraflarının ana paraya ilave edilerek masaya kaydedileceği öngörülmüş olduğuna göre, iflas tarihinde masanın aktif ve pasiflerinin aynı zamanda belirlenerek müflisin tüm alacaklılarına eşit ödeme yapılması gerekmektedir.
Bunu sağlamak için de yabancı para alacaklarının aynı paraya (Türk Parasına) çevrilmesi gerekir. Çeviri tarihi, yabancı para alacakları ve konusu para olmayan alacaklar için iflas kararının verildiği tarih olmalıdır. Ayrıca, yabancı para alacağının aynen kaydı alacaklılar arasında eşitliği ön planda tutan İflas Hukuku"nun bu prensibini de zedelemiş olacaktır. Zira, iflasta imtiyazlı alacaklar İİK"nın 206. maddesinde ilk beş sırada sayılmış olup, yabancı paranın masaya aynen kaydedilmesi halinde, yabancı para alacakları lehine kanunda öngörülmeyen bir imtiyaz yaratılmış olur. Bu durumda, aynı sırada bulunan ülke parası alacaklısı ile yabancı para alacaklısı arasında eşitsizlik meydana gelecektir. Bu sonuç her sıradaki alacaklıların eşit hakka sahip olduğunu belirten İİK"nın 207. maddesine aykırılık teşkil eder. Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacının müflis şirketten olan alacağının iflasın açıldığı tarihteki Merkez Bankası"nın efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası"na çevrilerek masaya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
4- Kabule göre, kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, bu davalarda sadece alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu durumda, mahkemece, bu davalarda maktu karar ve ilam harcı alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği gözardı edilerek, davalı müflis şirket aleyhine nispi oranda karar ve ilam harcı ile davacı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2), (3) ve (4) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, iflas idaresi memurunun temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı müflis şirket yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 20/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.