11. Ceza Dairesi 2018/4855 E. , 2018/7457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında zimmet suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet
Sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmolunan cezanın türü ve süresine göre koşulları bulunmadığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 318. maddesi uyarınca reddine oybirliğiyle karar verildikten sonra gereği görüşüldü.
A)Sanıklar hakkında zimmet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik şikayetçi hazine vekilinin kanun yolu talebinin incelenmesi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların 5560 sayılı Yasa ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi uyarınca temyizi mümkün olmayıp, itiraz yasa yoluna tabi olduğu ve bu hususta itiraz merciince karar verildiği anlaşıldığından, dava dosyasının bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
B)Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik şikayetçi hazine vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sahtecilik suçlarında mağdurun, suçun maddi unsurunun hedef aldığı kişi olup, sanıklara yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçundan Hazinenin doğrudan zarar görmediği, kamu davasına katılma ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı cihetle, şikayetçi vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
C)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
D)Sanıklardan ... ve ... haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafilerinin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
1-Sanıklardan ...’ün, sorumluluk bölgesindeki deniz fenerine ve işaret şamandırasına gerçekte gitmediği halde gitmiş gibi bakım formları doldurarak, 10.05.2004 ve 10.08.2004 tarihli gider pusulalarını imzaladığı; sanık ...’ın ise, Sarıbelen Işıklı Şamandırası keşfine gitmediği halde, gitmiş gibi 26.08.2005 tarihli harcırah bildirimini imzaladığı iddiasıyla açılan kamu davasında; Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Hukuk Baş Müşavirliği’nin tarihsiz B.11.2.KEG.O.61.04.00 sayılı yazısına göre, 10.05.2004 ve 10.08.2004 tarihli gider pusulalarının aslının bulunamadığının bildirildiği; aynı tarihli iki adet bakım formunun ise dosyada fotokopileri mevcut olup, asıllarının mahkemece araştırılmadığı, yine 26.08.2005 tarihli harcırah bildirimi formu aslının da dosyada bulunmadığı anlaşıldığından; belgede sahtecilik suçlarında aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğundan, suça konu bakım formları ve harcırah bildirimi asıllarının temin edilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatma niteliğinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde tartışılması, denetime olanak verecek şekilde dosya içerisine konulması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanık ... yönünden; suç tarihi 10.08.2004 olmasına rağmen, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nin 339 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nin 204/2. maddelerine uygun bulunan “kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği” suçu nedeniyle her iki Kanun’un ilgili bütün hükümleri olaya uygulanıp, ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle lehe yasanın tespiti gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve uygulamalı karşılaştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
b)Sanık ... yönünden; sanık tarafından imzalanan tek bir harcırah bildirimi olduğu halde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilmeden, TCK"nin 204/2. maddesine göre belirlenen temel cezanın aynı Kanun’un 43/1. maddesi uyarınca artırılması suretiyle fazla ceza tayini,
c)Her iki sanık yönünden; TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 01.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.