5. Ceza Dairesi 2013/16641 E. , 2016/1362 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhmali davranışla görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Mülkiyeti Maliye Hazinesine ait 116 parsel sayılı taşınmaz üzerine 2008 yılı sonu ve 2009 yılı başlarında inşa edilen yapıların "2004 yılından önce inşa edildiği, ruhsata tabi olmayan yapılardan oldukları ve elektrik aboneliği tesisinde sakınca bulunmadığına" ilişkin TEDAŞ Aksu İşletme Şefliğine yazı yazılması eylemleriyle ilgili olarak zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
Aksu Belediyesinde Fen ve İmar İşleri ve Zabıta Müdür vekilleri olarak görev yapan sanıkların, Maliye Hazinesinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz üzerine 2008 yılı sonları ve 2009 yılı başlarında inşa edilen çok sayıda ruhsatsız kaçak yapılarla mücadele etmeyerek zincirleme olarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri kabul edilerek mahkumiyetlerine karar verilmişse de; sanık ... tarafından Belediye Başkanlığına verilen 28/01/2009 tarihli dilekçeyle personel ve araç yetersizliği nedeniyle yıkım işleri için hizmet alımı talep edilmesi, 06/02/2009 tarihli dilekçeyle Hazine parseli üzerinde tespiti yapılan kaçak yapılarla ilgili 775 sayılı Kanuna göre gereğinin yapılmasının istenmesi, 17/03/2009 tarihli dilekçeyle de şikayete konu bölgede yapılan ön keşifte kaçak yapılaşmanın yoğun olduğunun görüldüğü, tespit sırasında yapı sahiplerinin tepkisiyle karşılaşıldığı, daha büyük olaylara sebebiyet verilmemesi için bölgeden ayrılındığı, sadece bazı yapıların resimlerinin çekilebildiği, tespit ve yıkım işlemlerinin yapılabilmesi için kolluk kuvveti teminiyle personel ve yıkım ekibinin görevlendirilmesinin talep edilmesi karşısında; suç tarihinde Belediyenin makine parkı ve personel durumu itibariyle amaçlanan tespit ve yıkım işlerini bizzat gerçekleştirme yeterliliğine sahip olup olmadığı belirlendikten sonra suç kasıtları üzerinde de durularak sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Suçun TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için, aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de, bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliği veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK"nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda dava konusu edilen eylem itibariyle, Belediyenin giderilmesi gereken somut ve maddi bir zararının bulunmadığı gözetilerek, CMK"nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanıkların kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususunda ulaşılacak kanaate göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin, "zararın karşılanmamış olması" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçelerle CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.