MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/04/2014 tarih ve 2011/198-2014/104 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili şirketin ..."da bulunan ...Europe Srl. ürünlerinin Türkiye temsilcisi olduğunu, davalı ile müvekkili arasındaki 24/08/2000 tarihli bayilik sözleşmesi uyarınca davalıya bayilik verildiğini, sözleşmenin 4. maddesine göre davalının müvekkili tarafından verilen ürünlerin taklitlerini veya rakip firmalar tarafından imal edilen muadillerini teşhir edemeyeceğini ve satamayacağını, ancak davalının sözleşme konusunu oluşturan ürünleri müvekkili dışındaki kişilerden satın aldığının öğrenildiğini, bunun üzerine sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ileri sürerek davalının sözleşmenin yürürlükte bulunduğu sırada üçüncü kişilerden yapmış olduğu mal alımları sonucunda müvekkilinin uğradığı gelir kaybı tutarının şimdilik 10.000,00 TL"sinin temerrüt tarihi olan 27/04/2009 tarihinden itibaren davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 4. maddesine aykırı davranmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 24/08/2000 tarihli bayilik sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşmenin 12/03/2009 tarihinde davacı tarafından çekilen ihtarnameyle tek taraflı olarak fesih edildiği, sözleşmenin 4. maddesi uyarınca davalının davacı dışında rakip firmalardan muadil mal alımının ve satışının yasaklandığı, davalı tarafından 28/03/2005 ile 02/06/2008 tarihleri arasında başka firmalardan toplam 2.458,72 TL muadil mal satın alındığının tespit edildiği, davacının dava dilekçesinde açıkça sözleşmenin devamı süresince davalının üçüncü kişilerle yapmış olduğu alışveriş sonucu uğradığı zararı talep ettiği, %20"nin kâr oluşturabileceği düşünülerek davacının mahrum kaldığı toplam kârın 491,74 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 491,74 TL"nin 28/04/2009 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.