19. Hukuk Dairesi 2016/2426 E. , 2016/13435 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında taşınmaz satış bedeli karşılığı olarak 40 adet senet düzenlendiğini, senetlerle aynı tarihli protokol akdedildiğini,davalı tarafından senetlerden vadesi gelen ve gelmeyenlerin icra takibine konu edildiğini, protokol ile satışı vaad edilen taşınmazlardan hiçbirinin devredilmediğini, bu nedenle senetlerin bedelsiz kaldığını, adi yazılı yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçerli olmadığını, menfi tespite konu senetlerin malen düzenlendiğini, ispat yükünün davalıda olduğunu, belirterek Ankara 7.İcra Müdürlüğü"nün 2012/15502 takip sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının senetlere müteselsil borçlu ve kefil sıfatı ile imza attığını, ödeme yapılmayınca senetlerin icra takibine konu edildiğini, davacının takibe itirazının olmadığını, davacıya taşınmaz satılmadığını, senetlerin birisinin ödenmemesi halinde tamamının muaccel olacağının kabul edildiğini, davacının esas borçluya rücu davası açmak yerine haksız olarak bu davayı açtığını, davacının adli merciide icra dairesinde ikrarda bulunduğunu, davacının icra dosyasına sunduğu mal beyanı dilekçesi ile borcu kabul ettiğini,taşınmazların davacınında belirlediği kişilere devredildiğini savunarak davanın reddine,kötüniyetle bu davayı açan davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının senet bedellerinin ödendiğini iddia etmediği, ayrıca imzasını inkar etmediği belge ile borçtan sorumlu olduğu, takibe konu senetlerin dayanağı olan belge içeriğine göre muacceliyet şartının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddine, icra takibi durmadığından davalı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.