20. Ceza Dairesi 2015/1658 E. , 2016/265 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. maddesi ile
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Sanık Ş.. K.. hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenlerin dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanığın tekerrüre esas alınan mahkumiyetinin, 1412 sayılı CMUK"nın 305. maddesinin 2. fıkrası uyarınca kesin nitelikte ve ceza kararnamesiyle verilen mahkumiyet hükmü olup, temyiz yeteneği bulunmadığından tekerrüre esas alınamayacağının, gözetilmesi,
3-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanığın evinde ele geçirilen 8.710 TL paranın uyuşturucu madde satışından elde edildiğine ilişkin kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-YTL olarak hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin TL"ye dönüştürülmesi,
2- Sanık hakkında tekerrür uygulanmasına ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması,
3-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
4-Hüküm fıkrasının 5 nolu bölümünün 3. paragrafında yer alan ‘emanetin aynı sırasında kayıtlı sanık Ş.. K..’dan elde edilen 8.710,00 - YTL paranın TCK 55/1. maddesi gereğince zoralımına’ ibaresinin çıkarılarak yerine ‘emanetin aynı sırasında kayıtlı 8.710,00 TL paranın uyuşturucu satışından elde edildiğine ilişkin kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından sanık Ş.. K..’a iadesine’ ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-Sanık M.. G.. hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenlerin dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-YTL olarak hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin TL"ye dönüştürülmesi,
2-TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
Suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-Sanık A.. G.. hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın evinde bulunan suça konu esrarı sanık Ş.. K..’ın getirdiğini söyleyerek sanık Ş.. K.."ın uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu ortaya çıkardığı anlaşılmasına göre, hakkında TCK’nın 192/3. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Hükmolunan adli para cezasının ve yargılama giderinin, 5083 sayılı Kanun"un 1. maddesi ile hükümden sonra 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Bakanlar Kurulu"nun 04.04.2007 tarih ve 2007/11963 sayılı kararının 1. maddesi uyarınca, Türk Lirası (TL) olarak belirlenmesinde
zorunluluk bulunması,
3-Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve E:2014/140 K:2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK’nın 53.maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA,
20.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.