(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/21818 E. , 2015/10641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel, ... ada ... parsel ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedellerinin artırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece dava konusu taşınmazın yerinde bir kez bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup bu tek rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-Kamulaştırma Kanunu"nun 11.maddesine göre bedel artırım davalarında kamulaştırma bedeli kamulaştırma tarihindeki değerine göre hesaplanır. Aynı kanunun 15.maddesi 13.fıkrası hükmüne göre ise kamulaştırma tebligatı kamulaştırma tarihinden itibaren bir yıl içinde yapılmadığı takdirde ancak tebliğ tarihine göre değerlendirme yapılır. Bu istisnanın dışında değerlendirmenin kamulaştırma tarihindeki niteliklerine göre yapılması gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmazlar 23.11.1995 tarihinde kamulaştırılmış, kamulaştırma evrakı davacıya ayrı ayrı 31.01.1996 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla kamulaştırma tarihi ile tebliğ tarihi arasında 1 yıldan fazla süre geçmediğinden, değerlendirmenin kamulaştırma tarihi olan 23.11.1995 tarihi itibariyle yapılması gerekirken bilirkişi raporunda dava tarihi itibariyle değerlendirme yapılması,
2-Hükme esas bilirkişi raporunda taşınmazların arsa niteliğinde kabulü yeterli değildir.
Yargıtayca"da benimsenen Bakanlar Kurulunun 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın arsa sayılabilmesi için imar planı içerisinde İskan Sahası olarak ayrılmış bulunması ve imar planı dışında ise belediye ya da mücavir alan sınırları içinde kalıp belediye hizmetlerinden yararlanılması ve mesken yerler arasında olması gerekir.
Kamulaştırma tarihi itibariyle bu hususlar Belediye Başkanlığından sorulup buna göre taşınmazların niteliği (arsa-arazi) belirlenerek değerlendirme yapılması gerekirken eksik incelemeyle dava konusu taşınmazların arsa koşuluyla değerlendirme yapılması,
3-Kamulaştırma Kanununun 15.maddesini 11.fıkrası hükmüne göre kıymet takdir komisyonu raporunda belirlediği kıymet arasında önemli bir oransızlık (Yargıtay uygulamalarına göre bir mislini aşan) görüldüğü takdirde yasada belirtilen usule uygun bilirkişi kurulu oluşturularak değer belirlemesi yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken kıymet takdir komisyonunda belirlenen bedelin mislini aşan değere ulaşan rapora karar verilmesi,
4-Artırılan bedel faizine, kamulaştırma kararının kesinleşmesi tarihi olan 01.03.1996 tarihi yerine dava tarihinden itibaren hükmedilmesi,
Kabule göre de;
5-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda değerlendirmeye esas alınan emsal satışın tarafları, niteliği vs gibi nedenlerle uygun emsal olup olmadığını denetlemek amacıyla somut emsal olarak değerlendirilen satışa ilişkin alıcı, satıcı ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ve resmi satış akit tablosunun onaylı örneği tapu müdürlüğünden getirtilip denetlenmemesi,
6-İncelenen emsalin imar parseli, dava konusu taşınmazların bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazların yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası"nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerekebileceği dikkate alınarak somut emsal olarak değerlendirilen taşınmazın satış tarihleri dava konusu taşınmazların ise değerlendirme tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parseli olup olmadığının, imar parseli ise düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden sorularak ve tedavüllü tapu kayıtları getirtilerek bilirkişi raporları denetlenmeden karar verilmesi,
7-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazların emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutularak, değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmesi gerektiğinden, dava konusu taşınmazlar ile somut emsal olarak incelenen taşınmazın bulundukları cadde veya sokak itibariyle belediyece belirlenen 2000 yılı emlak vergisine esas m² değerlerinin belediye başkanlığından sorulup bilirkişi raporları belirtilen şekilde denetlenmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Ayrıca;
8-6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca davalı ... idaresinin tüzel kişiliği sona erdiğinden bu Yasa gereğince il özel idaresinin yerine geçen idare tespit edilip davaya dahil edilmesi içinde mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.