12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2308 Karar No: 2019/2593 Karar Tarihi: 26.02.2019
Kasten yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/2308 Esas 2019/2593 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kasten yaralama suçundan mahkum edilen sanığın temyiz başvurusu incelendi. Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz istemi süresinde olmadığı için reddedildi. Sanığın temyiz itirazları reddedilirken, olayda sanığın kasten ateş ederek katılanı yaraladığı ve meşru savunma olmadığı tespit edildi. Ancak, sanığın savunma hakkının kısıtlandığı ve uygulama maddesinin yanlış gösterildiği gerekçeleriyle hüküm, bozuldu. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK 89/1, 89/2-e, 27/1, 62, 53/1.
12. Ceza Dairesi 2018/2308 E. , 2019/2593 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kasten yaralama Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-e, 27/1, 62, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Kasten yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: A-Mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin incelenmesinde; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.11.2007 gün ve 167/222 sayılı kararında belirtildiği üzere Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet savcılarının yargı çevresindeki Asliye ve Sulh Ceza Mahkemelerinin hükümlerine karşı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı 16/07/2014 tarihinde verilen hükme karşı 10/09/2014 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 310 ve 317. maddeleri uyarınca REDDİNE; B-Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde; Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın temyiz itirazlarının reddine; ancak; Olay günü aralarında husumet olan sanık ve katılanın tartıştıkları, katılanın tanıkların oturduğu kahvehanenin önüde gelerek elinde bıçak olduğu halde sanığa yönelik tehdit içerikli sözler söyledikten sonra orada bulunan sanığı görerek onun üzerine yürüdüğü, sanığın belindeki tabancayı çekerek havaya bir el ateş ettikten sonra tanık beyanlarına göre katılanın ayağına doğru ateş ettiği, katılanın kalçasından giren kurşun ile hayati tehlike geçirecek ve orta(3) derecede kemik kırığı meydana getirecek şekilde yaralandığı olayda, sanığın kasten ateş ederek katılanı yaraladığı, olayda meşru savunmada kast olmaksızın sınırın aşılması halinin söz konusu olmayacağı anlaşılmakla, sanık hakkında uygulama yeri olmayan TCK"nın 27. maddesinin uygulanması, Kabule göre de; 1-Sanığa 5271 sayılı CMK"nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK’nın 89/1, 89/2-e. maddelerinin uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2-Katılanın hayati tehlike oluşturacak ve vücudunda kemik kırığına neden olacak nitelikte yaralandığı anlaşılmakla, uygulama maddesinin TCK’nın 89/2-b-e. maddesi yerine TCK’nın 89/2-e. maddesi olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK’un 326/son. maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı tutulmak koşuluyla, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi ve halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.