11. Hukuk Dairesi 2016/763 E. , 2017/1626 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/11/2014 tarih ve 2014/721-2014/431 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili tarafından “nakliyat abonman sigorta poliçesi” ile sigortalı olan dava dışı şirkete teslim edilmek üzere ...’dan davalı taşıyıcıya ait araçla gönderilen metal koltuk rayı emtiasının nakliye sırasında araç brandasının su alması nedeniyle paslandığını, müvekkili tarafından sigortalısına 5.292,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını ve böylece müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, hasardan sorumlusu olan davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu taşımanın... tarafından yapıldığını, iddia olunan paslanmaya bağlı hasarın nakliye sürecinde vuku bulup bulmadığının da sübuta ermediğini, kaldı ki davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu hasarın nakliye sırasında meydana geldiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı, bu nedenle üst taşıyıcı olan davalı şirketin hasardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, nakliyat abonman sigorta poliçesine dayalı rücuan tazminata yönelik başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, hasarın nakliye sırasında meydana geldiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, ...’dan Türkiye’ye taşınan emtianın taşıyıcı tarafından teslim alınırken hasarlı olduğuna dair ... belgesinde bir şerhin olmadığı, fakat davacının sigortalısına emtianın hasarlı teslim edildiği, sigortalı alıcı tarafından ... belgesine 20.07.2010 tarihinde “gelen malzemelerde pas görülmüştür, kesin sonuç kalite tarafından verilecektir” ibaresini içeren ihtirazi kaydın yazıldığı, yine emtianın teslimi sırasında 20.07.2010 tarihli hasarlı malzeme zaptı düzenlendiği ve bu zaptın taşıyanın şoförü Fahri Altan tarafından da imzalandığı anlaşılmaktadır.
./..
Ayrıca, dava konusu taşımaya, taşımanın yapıldığı güzergah itibariyle, uygulanması gereken ... Konvansiyonu"nun 30. maddesine göre, alıcı, taşımacı ile beraber durumlarını kontrol etmeden veya ziyan ve hasarın açıkça görüldüğü hallerde teslim anında veya açıkça görülmediği hallerde teslimden itibaren 7 gün içinde durumu kendisine bildirmeden tesellüm ederse, bu husus yükün taşıma senedinde belirtildiği şekilde alındığına kanıt oluşturur. Dosyaya ibraz edilen ... belgesinden ve alıcı ile taşıyıcı arasında düzenlenen hasarlı malzeme zaptından, alıcının teslim anında emtianın hasarlandığı yönünde ihtirazi kayıt düştüğü ve ..."nin 30. maddesinde düzenlenen ihbar şartını yerine getirmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, artık malların hasarlı teslim edilmediğinin ya da oluşan hasarın taşımadan kaynaklanmadığının ispat yükü davalı taşıyana düşeceğinden mahkemece, bu hususlar nazara alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/03/2017tarihinde oybirliğiyle karar verildi.