Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2543
Karar No: 2018/8570
Karar Tarihi: 04.12.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/2543 Esas 2018/8570 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, müvekkilinin malik olduğu taşınmaza kazı yaparak su çıkardığını, davalının müvekkiline ait taşınmaza ve dava konusu su kaynağına müdahalesinin önlenmesini talep etmiştir. Davalı ise, dava konusu su kaynağının kendisine ait taşınmazda olduğunu beyan ederek davanın reddedilmesi savunmuştur. Mahkeme, davacının keşif için gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Yargıtay kararı ise, kesin süre verilirken belirtilen ilkelere uyulmadığı gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiğini vurgulamıştır.
6100 sayılı HMK'nin 90. maddesi gereğince, hakim belirtilen sürelerin dışında süre tanımlayamaz. Aynı yasanın 94. maddesine göre, belirlenen süreler kesindir ve geçirilirse yeniden süre istenebilir fakat bu kesindir ve yeniden süre verilemez.
14. Hukuk Dairesi         2016/2543 E.  ,  2018/8570 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.03.2015 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, suya müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 1570 parsel sayılı taşınmazdan kazı yaparak su çıkardığını; davalının, dava konusu su kaynağının kendi taşınmazı içerisinde kaldığını ileri sürerek dava konusu suya ve müvekkiline ait taşınmaza müdahalede bulunduğunu belirterek davalının müvekkiline ait taşınmaza ve dava konusu su kaynağına müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, dava konusu su kaynağının kendisine ait 1569 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 01.09.2015 tarihli duruşmada verilen kesin süre içerisinde davacının keşif için gerekli giderleri mahkeme veznesine yatırmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nin 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
    Aynı yasanın 94.maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.

    Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal imkan bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
    Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
    1)Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
    2)Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
    3)Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
    4)Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
    Öte yandan, kesin süre sonuçlarının süreye riayet etmeyen taraf aleyhine uygulanabilmesi için dosyanın keşif için hazır hale getirilmesi, diğer bir ifadeyle taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celp edilip dosyaya konulması, dosyanın her yönüyle keşfe hazır hale getirilmesi, yani dosyada hiçbir eksikliğin bulunmaması gerekir. Bundan sonra, belirlenecek keşif günüyle ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, tanıklar ve teknik bilirkişilere verilecek ücretlerle vasıta parasının ve yapılacak tebligatlarla ilgili masrafların kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgiliye makul ve belirli bir süre tanınmasına özen gösterilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda mahkemece, 01.09.2015 tarihli duruşmada dosya keşfe hazır hale getirilmeden, keşif günü belirlenmeden ve yukarıda açıklanan ilkelere riayet edilmeden usulüne uygun verilmeyen kesin süre içerisinde keşif giderlerinin mahkeme veznesine yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi