Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8545
Karar No: 2015/4633
Karar Tarihi: 16.06.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/8545 Esas 2015/4633 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/8545 E.  ,  2015/4633 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    ASIL DAVADA

    Taraflar arasındaki karşılıklı sözleşmenin iptali, tazminat, tapu iptali ve tescil davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davada hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmalı, asıl davada davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı vekili Av....ile asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. ... gelmiş olup, taraflardan başka gelen olmadığından, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici şirket arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin belediyece inşaat ruhsatlarının iptal edilip, yapıların yıkılması sonucu BK"nın 117. maddesi gereğince ifasının imkânsız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile davalılar adına kayıtlı tapuların iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl davada davalı şirket vekili, davacının aldığı ruhsatlara güvenerek inşaata başladığını, onun kusuru sonucu ruhsatların iptal edilip, yapıların yıkıldığını savunarak, davanın reddini istemiş, karşı davasında ise, arsa sahibinin karşı davacı yükleniciyi zarara uğrattığını ileri sürerek, tazminat talebinde bulunmuştur.
    Asıl davada davalı ... vekili, davalının iyiniyetle bağımsız bölüm satın aldığını ve davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile davalılar adına kayıtlı tapuların davacı adına tesciline, karşı davanın ise reddine dair verilen kararın, asıl davada davalılar ve karşı davada davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 14.06.2013 tarih ve 1856 E., 4077 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, asıl davada taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshinin de istendiği, mahkemece hükmün gerekçe bölümünde değerlendirme yapılmasına rağmen, hüküm kısmında olumlu ya da olumsuz bir karar oluşturulmamasının doğru olmadığı, öte yandan tapusunun iptaline karar verilen 9 adet bağımsız bölümden sadece 1 tanesi davalı ..."a ait olmasına rağmen, harç hesabında bu hususun dikkate alınmamasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; Anayasa Mahkemesi"nin 11.12.1986 tarih 1986/29 sayılı iptal kararı nedeniyle taraflar arasındaki 12.10.1987 tarihli sözleşmeye konu taşınmazlar üzerinde inşaat yapılmasının imkânsız hale geldiği, iptal kararı verildikten, fakat Resmi Gazete"de yayınlanmasından önce alınmış olan inşaat ruhsatlarının bu taşınmazlar üzerinde inşaat yapılmasını sağlamayacağı, Anayasa Mahkemesi"nin iptal kararından sonra verilmiş olan inşaat ruhsatları kamu düzenine aykırı olduklarından inşaat yapmaya yönelik bir kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, bu nedenle belediyece verilen inşaat ruhsatlarının sonradan iptal edildiği ve belediyenin bu iptal işlemine karşı açılmış bulunan davanın reddedilerek kesinleştiği, arsa sahibi davacı ile yüklenici davalı arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, Anayasa Mahkemesi kararının Resmi Gazete"de yayınlanmasından sonra düzenlendiği, sözleşmenin yerine getirilmesinin sözleşmenin yapıldığı andan itibaren hukuken imkânsız olduğu, BK"nın 19 ve 20. maddeleri uyarınca sözleşmenin tarafları bağlamayacağı ve hiçbir sonuç doğurmayacağı, baştan itibaren hükümsüz sözleşmeye dayanılarak taraflarca yerine getirilmiş edimlerin de geri verilmesi gerektiği, bunun sonucu olarak böyle hükümsüz bir sözleşmeye dayanarak tapuda yüklenici de bazı arsa paylarını devretmiş ise sözleşme geçersiz olduğundan illilik prensibi gereği yapılmış olan tescilin düzeltilmesi gerektiği, bu nedenle arsa sahibi tarafından yükleniciye tapuda devredilmiş olan arsa paylarının iptali ile arsa sahiplerinin adına tescili gerektiği, buna karşılık yüklenici tarafından arsa sahibine ödenmiş olan 450,00 TL"nin yükleniciye ödenmesi gerektiği, sözleşmeden kaynaklanan kira kaybı, geçikme cezası, cezai şart gibi isteklerin ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, davalı şirketten satış yolu ile bağımsız bölüme isabet eden arsa payını devralan davalı ..."un iyiniyetli olmadığı, davalı ..."un üzerine kayıtlı payları iade etmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile, 12.10.1987 tarihli sözleşmenin feshine, davalı şirket adına tapuda kayıtlı 917 ada, 6 parsel sayılı taşınmazın, 1, 6 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin, 925 ada, 14 parsel sayılı taşınmazın, 10, 12, 6, 13 ve 9 no"lu bağımsız bölümlerin, davalı ... adına kayıtlı 5 no"lu bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, 450,00 TL"nin davacıdan tahsili ile davalı şirkete verilmesine, karşı davanın reddine ilişkin hüküm kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı-karşı davada davacı şirket vekili ile, asıl davada davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle asıl davada davalı şirket vekilinin mahkemece verilen ilk karara karşı sunduğu temyiz dilekçesinde zamanaşımı yönünden bir itirazının olmamasına göre, asıl davada davalı-karşı davada davacı şirket vekili ile, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-karşı davada davacı şirket vekili ile, asıl davada davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalı ile asıl davada davalı-karşı davada davacıdan alınarak asıl davada davacı-karşı davada davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi