Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/3150
Karar No: 2021/2478
Karar Tarihi: 07.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/3150 Esas 2021/2478 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/3150 E.  ,  2021/2478 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 30/05/2019 tarih, 2019/İHK-6252 sayılı davacı tarafın itirazının kabulüne dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili; davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davacının içerisinde yolcu olarak bulunduğu, ...’un sevk ve idaresindeki aracın, dava dışı ...’in sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucu 26/08/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, maluliyeti nedeniyle tazminat ödenmesi talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 40.100,00 TL sürekli, 100,00 TL geçici işgöremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı, 100,00 TL belgesiz tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 40.400,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talebini sürekli iş göremezlik tazminatı için 124.900,00 TL, geçici bakıcı gideri tazminatı için 1.070,00 TL, belgesiz tedavi gideri tazminatı için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 128.170,00 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığını beyanla başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 25/02/2019 tarih, 2018.E.66292-2019/37622 Karar sayılı Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile; dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle davacının talebinin tümü ile reddine, karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 30/05/2019 tarih ve 2019/İHK-6252 sayılı kararı ile dosya içerisindeki Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 30/07/2018 tarihli rapora göre, davacıda meydana gelen maluliyetin zaman içerisinde niteliği ve kapsamı yönünden bir farklılık olduğu dolaysıyla gelişen/ağırlaşan durumun varlığından söz edileceğinden 10 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin nazara alınması gerektiği, başvuru tarihi itibariyle 10 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 125.000,00 TL daimi ve geçici maluliyet tazminatı, 1.170,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ve 100,00 TL belgelenemeyen tedavi gideri olmak üzere toplam 126.270,00 TL maddi tazminatın 14/08/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak başvurana ödenmesine, fazlaya ilişkin 1.900,00 TL istemin reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesi "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmünü öngörmektedir. Aynı Kanunun 109/2. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 26/08/2008 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince 17/08/2018 tarihinde Hakem Heyetine başvuru yapılmıştır.
    Davalı vekili süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuş, yerel mahkeme,Uyuşmazlık Hakem Heyeti zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar vermiş, İtiraz Hakem Heyeti ise Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 30/07/2018 tarihli rapora göre,davacıda meydana gelen maluliyetin zaman içerisinde niteliği ve kapsamı yönünden bir farklılık olduğu dolaysıyla gelişen/ağırlaşan durumun varlığından söz edileceğinden 10 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin nazara alınması gerektiği, başvuru tarihi itibariyle 10 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Ceza Kanunu 5237 Sayılı TCK’dır. Davaya konu kazada birden fazla kişinin yaralanmış olmasına göre, eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK da öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresi geçerli olup,Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti’nin kazanın oluş tarihi ve dava tarihine göre ceza zamanaşımının gerçekleştiği tespiti doğrudur. Ne var ki; davacının, kazadan sonra tam olarak iyileşemediği ve eski sağlığına kavuşamadığı ileri sürerek maluliyet iddiasında bulunduğu gözetilerek, yaralanmadan kaynaklanan tedavi süreci ile maluliyetin tespit edilebilir olduğu tarihin, ayrıca tedavi sürecinde yaralanma nedeniyle gelişen durum olup olmadığının da irdelenmesi suretiyle, maluliyetin doğduğu (zamanaşımının işlemeye başlayacağı) tarihinin bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gerekirken İtiraz Hakem Heyetince uzman olmadığı bir hususta subjektif değerlendirmeyle belirlenmesi hatalı olmuştur.
    Zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için, zarar gören tarafından failin yanında zararın da öğrenilmesi gerekir. Bedensel zararlarda, uğranılan zararın tespit edilebilmesi için, meydana gelen yaralanmanın niteliği de nazara alınarak, öncelikle zarar nedeniyle gerekli tedavi sürecinin bitmiş olması gerekir. Zira, tedavi devam ederken zarar gören kişinin sürekli ve geçici işgöremezlik durumu tam olarak tespit edilemez. Daha açık bir ifade ile, tedavi devam ederken kişinin yaralanma nedeniyle maluliyeti olup olmadığı ve varsa oranının ne olduğu tam olarak tespit edilemez.
    Ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise, artık "gelişen durum" ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler (zarardaki değişme) söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacağı için zamanaşımı süresi bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır.
    Somut olayda; dosya içerisinde bulunan davacıya ait tıbbi belgelere göre, davaya konu kaza nedeniyle, davacıda sol humerus fraktürü ve sağ omuz dislokasyonu ve optik sinir hasarı sonucu gelişmiş tek taraflı görme kaybı meydana gelmiş; tedavisi kaza tarihi itibariyle yapılmıştır. Sonraki süreçte, yaralanma nedeniyle gelişen durum oluşup oluşmadığına (ameliyat,tedavi vs.) ilişkin dosya kapsamında belge bulunmamaktadır. Davacının kazadaki yaralanmalarında kaynaklanan gelişen maluliyeti bulunup bulunmadığı konusunda herhangi bir rapor alınmadan karar verilmiştir.
    Ayrıca; haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    26/08/2008 kaza tarihi itibari ile Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü yürürlükte olup, İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 30/07/2018 tarihli rapor kaza tarihinde yürürlükte olmayan tüzük ve yönetmeliğe göre düzenlenmiştir.
    Açıklanan vakıalar karşısında; kazadaki yaralanma nedeniyle davacının gördüğü tedavilere ilişkin detaylı açıklama davacı yandan alınıp,tüm tedavi evrakı dosyaya kazandırıldıktan ve dosya içerisinde bulunmayan ancak taraflarca olduğu ileri sürülen Sadi Konuk Hastanesi’nden alınan 11/09/2019 tarihli eksik kalan belge varsa toplanmasından sonra, ATK 3. İhtisas Kurulu ya da Üniversitelerin Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlıkları"ndan, olay tarihinde yürürlükte olan Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü’ne uygun, davacının maluliyetinin trafik kazası sonucu meydana gelip gelmediği, davacının kazadaki yaralanması nedeniyle maluliyetinin bulunup bulunmadığı ile oranının ne olduğu; kazadaki yaralanmalarına bağlı olarak gelişen yeni durum olup olmadığı; gelişen yeni durum olduğunun saptanması halinde ise, bu yeni durumun ne zaman ortaya çıktığı, tedavi sürecinin ne zamana kadar devam ettiği ve hangi tarihte bittiği konularında, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli, davalı vekilinin itirazlarını karşılar nitelikte bir rapor alınarak zararın (maluliyetin) ne zaman öğrenildiği ya da öğrenilmesi gerektiği değerlendirilip, zamanaşımı yönünden değerlendirme yapılması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 07/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi