Abaküs Yazılım
9. Daire
Esas No: 1992/2650
Karar No: 1993/359
Karar Tarihi: 02.02.1993

Danıştay 9. Daire 1992/2650 Esas 1993/359 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme kararı, bir nakliyeci tarafından satılan vasıtanın beyan edilen değerinin idarece düşük bulunması üzerine takdir komisyonunca takdir edilen değere göre yükümlü adına tarhedilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı ele alıyor. Karar, emsal bedelin takdir esasına göre belirlenmesine engel olmadığını ancak emsal araştırılması yapılmadan takdir komisyonunca matrah takdir edilmişse, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği hükmünü içeriyor. Ancak karara karşı oyda, vergi mahkemesi kararının kusurlandıracak nitelikte olmadığından onanması gerektiği ifade ediliyor.
Kanun maddeleri:
- 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27. maddesi:
1. fıkrası: Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu.
2. fıkrası: Bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretin esas alınacağı.
3. fıkrası: Emsal bedeli veya emsal ücretin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tesbit olunacağı.
- Vergi Usul Kanunu'nun 267. maddesi: Emsal bedel, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tes

Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 1993
Karar No : 359
Esas Yılı : 1992
Esas No : 2650
Karar Tarihi : 02/02/993
3065 SAYILI KANUNUN 27/2.MADDESİ, EMSAL BEDELİN TAKDİR ESASINA GÖRE BELİRLENMESİNE ENGEL OLMAYIP, EMSAL ARAŞTIRILMASI YAPILMADAN TAKDİR KOMİSYONUNCA MATRAH TAKDİR EDİLMİŞ İSE, MAHKEMECE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ YAPTIRILMASI GEREKTİĞİ HK.
Nakliyeci olarak faaliyette bulunan yükümlünün vasıtasını satması nedeneyle beyan edilen satış bedelinin idarece düşük bulunması üzerine takdir komisyonunca takdir edilen değere göre yükümlü adına tarhedilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı; uyuşmazlığın, satılan vasıta ile ilgili katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilen değerin idarece düşük bulunması halinde olayın takdire sevk edilip edilemeyeceği ve takdir edilen matrah üzerinden cezalı tarhiyat yapılıp yapılamayacağı hususuna ilişkin bulunduğu, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27.maddesinin 2.fıkrasında, bedeli emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanmadığı hallerde matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretinin esas alınacağının, 3.fıkrasında da, emsal bedeli veya emsal ücretin Vergi Usul kanunu hükümlerine göre tesbit olunacağının hükme bağlandığı, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tesbit olunacağının hükme bağlandığı, Vergi Usul Kanununun 267.maddesinde ise emsal bedelin, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tesbit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline haiz olacağı değer olarak tarif edildiği, aynı maddede emsal bedelin sıra ile ortalama fiyat esası, Maliyet bedeli esası, takdir esasına göre tayin olunacağının açıklandığı bu yasa hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, satış bedelinin emsal bedele göre düşük bulunması halinde hemenemsal bedel uygulanamayacağı, önce mükelleften bedelin neden
düşük olduğunun açıklanmasının isteneceği, açıklama haklı bir sebebe dayanmazsa o zaman emsal bedel uygulamasına gidileceği ve emsal bedel uyğulamasında da kanunun öngördüğü sıranın takip edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, olayda ise idarece satış bedelminin düşük görülerek takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca da 1987 Şubat dönemi safi ticari kazanç olarak … lira takdir edilmesi sonucu, bu miktar ile beyan edilen teslim bedeli arasındaki fark üzerinden kaçakçılık cezalı katma değer vergisi tarh edildiğinin görüldüğü, bahsi geçen kanun maddelerinde öngörülen işlemlere uyulmaksızın tarh edilen vergi ile kesilen cezanın yasal dayanaktan yoksun bulunduğu gerekçesiyle kabul ederek cezalı tarhiyatı terkin eden Vergi Mahkemesi kararnın bozulması isteminden ibarettir.
İstem, nakliyecilik faaliyetinde bulunan yükümlünün vasıtasını satması nedeniyle beyan edilen satış bedelinin idarece düşük bulunması üzerine takdir komisyonunca takdir edilen değere göre tarhedilen kaçakçılık cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden vergi mahkemesi kararının bozulmasına ilişkin bulunmaktadır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 27.maddesinin 1.fıkrasında, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrahın, işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücreti olduğu, 2.fıkrasında, bedelin emsal bedelineveya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücretin esas alınacağı, 3.fıkrasında da emsal bedeli ve emsal ücretin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tesbit olunacağı hükme bağlanmıştır.
Bu madde hükmünün gerekçesinde, "matrahı teşkil eden bedelin bulunmaması veya bilinmemesi halleri ile padan başka şeyler olması durumlarında matrahın tayin edilmesinin gerektiği, öte yandan mükelleflerin belli bir takım kişilere yaptıkları teslim ve hizmetler dolayısıyla düşük bedel göstererek muvazaalı yollarla, matrahı, dolayısıyla vergi miktarını azaltmaya yönelik davranışlarını da önlemenin zorunlu bulunduğu, işte bu düşüncelerle düzenlenen bu maddede de matrahın bulunmadığı, bilinmediği, doğru olarak tesbit edilemediği veya bedelin paradan başka şeyler olduğu durumlar ile bedelin emsal bedeline göre açıkça düşük bulunduğu hallerde emsal bedel veya ücretinin matraha esas alınacağının hükme bağlandığı, buradaki emsal bedel veya ücretin ise Vergi Usul Kanununda belli edilen emsal bedeli veya ücreti olduğu" açıklanmış olup, gerekçede emsal bedel uygulanmasından önce yükümlüden
düşüklüğün izahının istenmesi, açıklanmanın haklı bir sebebe dayanmaması halinde takdire gidileceği hususunda da bir açıklık getirilmediği görülmüştür.
Bu durumda, madde hükmündeki "düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı" yolundaki ibarenin, emsal bedelin Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre saptanmasına engel teşkil etmeyeceğinin kabulü zorunlu bulunmaktadır. Kaldı ki, yükümlülere gerek idare gerekse olayın ihtilaflı hale gelmesi durumunda yargı mercileri karşısında, düşüklüğün izahını yapma hakkı her zaman için tanınmıştır.
Diğer taraftan, Vergi Usul Kanununun emsal bedeli ve emsal ücreti başlıklı 267.maddesinde emsal bedel, gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tesbit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline nazaran haiz olacağı değer olarak tanımlanmış, takdir esasında da takdir komisyonunca maliyet bedeli ve piyasa kıymetleri araştırılmak ve kullanılmış eşya için ayrıca yapranma dereceleri nazara alınmak suretiyle takdir yapılacağı, takdir edilen bedellere mükelleflerin vergi mahkemesinde dava açma hakkının mahfuz olacağı belirtilmiştir.
Olayda satışı yapılan vasıtanın beyan edilen değerinin düşük olmasının mükellefçe haklı bir sebeple açıklanmadığı ve bu değerin idarece düşük bulunması üzerine dosyanın takdire sevk edildiği, takdir komisyonunca yasa hükmünde belirtilen hususlara uyulmadan matrah takdir edilmesi sonucunda takdir edilen matrah üzerinden idarece yükümlü adına cezalı tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.
Yukardaki açıklamalar karşısında Vergi Mahkemesince ihtilaf konusu vasıtanın tüm özellikleri dikkate alınmak suretiyle emsal bedel tesbiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken 3065 sayılı Kanunun 27/2.madde hükmüne göre mükelleften düşüklüğün izahı istenmediği gerekçesiyle tarhiyatın terkinine
karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının bozulmasına karar verildi.

KARŞI OY:
İleri sürülen temyiz iddiaları, vergi mahkemesi kararını kusurlandıracak nitelikte görülmediğinden, kararın onanması gerektiği egörüşüyle karara karşıyız.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi