Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5195
Karar No: 2016/13423
Karar Tarihi: 18.10.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/5195 Esas 2016/13423 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/5195 E.  ,  2016/13423 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av. ... ile davalılardan ... vek. Av. ..."un geldiği, başka gelenin olmadığı görülmekle duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını, diğer davalıların sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladıklarını, imzalanan genel kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine davalılar hakkında giriştiği icra takibinin davalıların haksız olarak itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazı iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin şirket hisselerini 12/09/2011 tarihinde devrettiğini, banka kayıtlarında 13/09/2011 tarihi itibariyle davalı şirketin bankaya vadesi geçmiş ve ödenmemiş bir borcu bulunmadığının anlaşıldığını, müvekkilinin bir borç bırakmadan şirket ortaklığından ayrıldığını, müvekkilinin toplam 12 bankaya 24/12/2012 taihili ihtarname ile şirket ortalığıdan ayrıldığını bildirdiğini, davacının müvekkiline 09/01/2013 tarihli kredi kat ihtarı tebliğ ettiğini, müvekkilinin bu ihtara 14/01/2013 tarihli cevabi ihtarla itiraz ettiğini, müvekkilinin 31/07/2012 tarihi genel kredi sözleşmesinde imzası bulunmadığını, kredilerin bu tarihten sonra kullanılmış olduğunu, müvekkilinin imzası bulunmayan 31/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan kredilerden sorumluluğu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    ... Gıda Turizm Nakliyat Toptan ve Perakende Satış Dağıtım Pazarlama San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti., ... ve ... vekili davanın reddini istemiytir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında imzalanan 5 adet genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalılardan ..."ın 6.165.000,00 TL, davalı ..."ın 11.165.000,00 TL, ..."ın 11.100.000,00 TL limitle genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, kefillerin belirlenen kefalet limiti dahilinde ve kendi temerrütlerinin hukuki sonuçlarından sorumlu tutulmaları gerektiği, davalı ..."ın şirket ortaklığından ayrıldıktan sonra kullandırılan kredilerden doğan borç nedeniyle sorumlu tutulamayacağı ileri sürdüğü, adı geçen davalının 19.08.2008, 22.07.2009, 01.10.2009 ve 15.04.2010 tarihli sözleşmelerde de imzası bulunduğu ve asıl borçlu şirkete kullandırılmış tüm kredilere toplam 6.165,000.00 TL limitle kefil olduğu, davacı banka ile asıl borçlu şirket arasındaki kredi ilişkisi hesabın kat edildiği 09.01.2013 tarihine kadar aralıksız olarak sürdürüldüğü, davalı ... tarafından bu süre içinde yeni krediler için kefaletinin bulunmadığını bildirir, ihtarname göndermediği, kat edilen kredilerin kullanım tarihinden sonra 24.12.2012 tarihli ihtarname ile kredi borcunun kaldırılmasını istediği, ancak adı geçen davalının kefil olduğu kredilerin ödeme yapılarak tamamen tasfiye edilmediği ve 24.12.2012 tarihli ihtarnameden sonra asıl borçluya yeni bir kredi kullandırılmadığı anlaşıldığından kredi borç bakiyesinin davalının ihtarname tarihinden öncesini kapsadığı ve bu nedenle kefalet limiti kapsamında kalan borçtan sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varıldığı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle asıl borçlu şirketten nakdi kredi alacağından dolayı (usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) toplam 1.339.719,69 -TL alacaklı olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı olan 1.293.460,66 TL sına yıllık %70 oranında temerrüt faizi yürütülebileceği, kefalet limiti kapsamında kalan borçtan davalı ..."ın da sorumlu tutulması gerektiği, diğer davalılar ... ve ..."ın takiple temerrüde düştüğü anlaşıldığından kefalet limitleri kapsamında kalan borcun 1.305,374,00 TL"lik kısmından sorumlu tutulmaları ve davalıların takip dosyasındaki nakdi alacağa ilişkin itirazlarının tahsilde tekerrür olmamak üzere belirlenen miktarlar üzerinden iptali gerektiği, davacı bankanın imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca iade edilmeyen 9 çek için depo talebinde bulunabileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı banka ile davalı ... Gıda Ltd. Şti. arasında 19/08/2008 tarihinden başlayan genel kredi sözleşmesi ilişkisi bulunmakta ve davalı ..."ında bu sözleşmelerde kefil olarak imzası bulunmaktadır. Davalının şirket ortaklığından ayrılmış olması kefaletini ortadan kaldırmayacağı gibi hesabın herhangi bir tarihte sıfırlanması da kredi ilişkisini sona erdirmez. Davalı takip konusu alacağın 31/07/2012 tarihli sözleşmeden kaynaklandığını, bu sözleşmede kefaletinin olmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporları denetime açık ve yeterli değildir. Mahkemece bilirkişi kuruluna banka kayıtları üzerinde de inceleme yetkisi verilerek takip konusu kredi alacağının hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı açıkça tespit ettirilip şayet ... imzası bulunmayan 31/07/2012 tarihli sözleşme kapsamında kullandırıldığı tespit edilirse davalı ..."ın sorumlu olmayacağı dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı ... yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."a verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 18/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi