16. Hukuk Dairesi 2015/20728 E. , 2018/2405 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, taşınmazın tespitine esas tapu kaydının uygulanması, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığı hususunun belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümün tapusunun iptali ile kıyı olarak terkinine, (B) harfi ile gösterilen bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ve müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın ... tespit tutanağında belirtilen dayanak tapu kaydının bu taşınmazı kapsamadığı, tespit maliki olan davalı ..."ın ve ... tutanağında önceki zilyet olarak isimleri geçen ... adlı kişilerin de dava konusu taşınmazı hiç kullanmadığı, taşınmazın tespit öncesinde tapusuz olup çok önceleri ... adlı kişi tarafından kullanıldığı, daha sonra da davacı tarafından satın alındığı belirlendiğinden davalı ... adına yapılan tespit ve tescilin iptali gerektiği, ancak bilirkişi raporu ile tespit edildiği şekilde taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ve sarı renkle gösterilen 52,01 metrekare kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kalması sebebiyle bu kısmın kıyı olarak terkinine karar vermek gerektiği gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında "tespite esas tapu kaydının mahallinde uygulanması, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin belirlenmesi ve taşınmazın kıyı kenar çizgisinde kalıp kalmadığı hususunun 5 kişilik uzman bilirkişi vasıtasıyla belirlenmesi" gereğine değinilmiştir. Bozmaya uyulmakla taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozmada işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Ne var ki, mahkemece bozmaya uyulduğu halde mahalinde usulünce tapu kaydı uygulaması yapılmamış, tapu kaydı tüm tedavülleri ile getirtilip dosya arasına konulmamış, tapunun revizyon gördüğü parseller dikkate alınmamış, fen bilirkişisinden tapu kaydı uygulamasını içerir denetime elverişli rapor alınmamış, kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi açısından tek kişilik jeolog bilirkişinin raporu ile yetinilmiş, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahalinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve 362l sayılı Kanun"un 9.maddesinde nitelikleri yazılı 5 kişiden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulu, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrometri mühendisi ve fen bilirkişisi aracılığıyla yerinde keşif yapılmalı; yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde ayrı ayrı dinlenmeleri, tanık ve bilirkişilerden taşınmazın kim tarafından ne suretle ne zamandan beri kullanıldığı sorulmalı, ... sırasında davaya konu parsel ve komşu parsellere revizyon gören 23.03.1946 tarih ve 410 nolu tapu kaydının sınırları tek tek okunup, mahalli bilirkişi ve tanıklardan tapu kaydının sınırlarının zeminde gösterilmesi istenilmeli, teknik bilirkişiye uygulanan tapu kaydının kapsamını belirtir kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp kalmadığı saptanmalı, idarece belirlenen kıyı kenar çizgisinin davanın taraflarını bağlayan bir içerik kazandığının anlaşılması durumunda idarenin düzenlendiği haritaya değer verilerek; Harita düzenlenmediğinin saptanması halinde; önceki bozma ilamında da değinildiği şekilde belirlenmeli, uzman bilirkişilerin krokisine infazda kuşkuya yer bırakmayacak biçimde yansıtılmalı, 3 kişilik uzman ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, imar-ihyası gereken yerlerden ise hangi tarihte imar-ihyasına başlanıp tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz bölümü hava fotoğraflarında işaretlenmek suretiyle bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi istenilmeli, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları da incelenerek bu fotoğraflara göre taşınmaz bölümünün niteliğinin ne olduğu değerlendirilmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.