1. Hukuk Dairesi 2015/581 E. , 2015/1749 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DİDİM (YENİHİSAR) 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2014
NUMARASI : 2012/111-2014/493
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar asıl ve birleştirilen davada, mirasbırakan (babaları) D.T.."un ölümünden bir ay kadar önce tek taşınmazı olan 2346 ada 6 parsel sayılı taşınmazını mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak önce oğlu R. T.."a satış suretiyle temlik ettiğini, Rauf"un da bir süre sonra kendisi ve davalıların yakın arkadaşı olan dava dışı Y.. A.."e satarak devrettiğini, emanetçi olan ve taşınmazı hiç bir zaman kullanmayan Y.. A.."ün de taşınmazı murisin diğer oğulları olan davalılara temlik ettiğini, yapılan tüm temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.
Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, murisin evini satılığa çıkardığını, Rauf"un da kendi evini ve traktörünü satarak taşınmazı bedeli ile satın aldığını, evin üzerine bir kat daha yaparak binanın altındaki dükkanı on yıl kadar çalıştırdığını,zaman içerisinde hastalıkları nedeniyle paraya ihtiyacı olduğunu, dükkanı kapatıp evi de Y.. A.. isimli kişiye sattığını, bu kişi ile aralarında hiç bir yakınlık bulunmadığını, iki yıl kadar sonra da taşınmazı kendilerinin satın aldığını, alım güçlerinin de bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belertmek gerekir ki; dava konusu 2346 ada 6 parsel sayılı taşınmazın mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak ara malikler kullanılarak davalılara temlik edildiği saptanmak suretiyle, mahkemece asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Asıl ve birleştirilen dosya davacılarının temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere; birden çok dava birleştirilmiş olsa dahi, asıl ve birleştirilen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalar olma niteliklerini korurlar. Bu nedenle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gereklidir.
O halde, mahkemece asıl ve birleştirilen davada hükmedilen yargılama gideri, vekalet ücreti ve harç yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.