4. Ceza Dairesi 2020/1240 E. , 2020/10519 K.
"İçtihat Metni"Tehdit ve hakaret suçlarından sanık ..."nün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-2.cümle, 43, 125/1 ve 125/4. maddeleri gereğince 1 ay 7 gün hapis ve 4 ay 11 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına dair Isparta 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 07/01/2014 tarihli ve 2013/520 esas, 2014/10 sayılı kararını müteakip, hükümlünün 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesiyle uzlaşma hükümlerinde yapılan değişiklik nedeniyle, lehe hükümlerin uygulanması talebinin reddine ilişkin Isparta (Kapatılan) 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/11/2017 tarihli ve 2013/73 esas, 2014/858 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/967 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10/02/2020 gün ve 94660652-105-32-7810-2018-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2020 gün ve 2012/1240 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
İstem yazısında;
"Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2017 tarihli kararı ile "mahkeme ilamına konu basit tehdit ve hakaret suçları uzlaşma kapsamında ise de, TCK"nun 86/2,3-e maddesindeki suçun uzlaşmaya tabi olmadığı, uzlaşma kapsamına giren suçların uzlaştırma kapsamına girmeyen suçlar ile birlikte işlendiği" gerekçe gösterilerek uzlaşma talebinin reddine karar verilmiş ise de;
Somut olayda, sanığın müştekilerden ... "e yönelik kasten yaralama eyleminden ve tüm müştekilere karşı hakaret ve tehdit eylemi nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği,
Dosya kapsamına göre, müşteki ..."e yönelik silahla kasten yaralama, hakaret ve tehdit eylemleri açısından "uzlaşma kapsamına giren suçların uzlaştırma kapsamına girmeyen suçlar ile birlikte işlendiği" gerekçesiyle hükümlünün uzlaşma talebinin anılan müşteki yönünden reddine karar verilmesinde, 5271 sayılı Kanun"un 253/3. maddesinde, "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz" şeklindeki düzenleme nazara alındığında bir isabetsizlik görülmediği; ancak sanığın diğer müştekilere yönelik eylemlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, müşteki ... haricindeki tüm müştekilere yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinin uzlaşmaya tabi olduğu, olayda her bir müştekinin eyleminin farklı olarak nitelendirilmesi gerektiği cihetle, müşteki ... dışında kalan tüm müştekiler ile sanık arasında uzlaşma işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253 ve devamı maddelerinde düzenlenen uzlaştırma müessesesinde 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Yasa ve 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun ile köklü değişiklikler yapılmıştır.
6763 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi şikayete bağlı suçlar ile şikayete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın kasten yaralama (üçüncü fıkra hariç olmak üzere TCK"nın 86.maddesi), taksirle yaralama (TCK"nın 89. maddesi), konut dokunulmazlığının ihlali (TCK"nın 116. maddesi), çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (TCK"nın 234. maddesi),
ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (TCK"nın 234. maddesi, dördüncü madde hariç) ve özel kanunlarda uzlaşmaya tabi olduğu belirtilen suçlar uzlaşmaya tabi suçlar idi. Bu genel kuralın istisnası olarak da soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olsa da etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar uzlaşma kapsamında değildi. Ana kuralın bir diğer önemli istisnası da uzlaştırma kapsamına giren bir suçun uzlaşma kapsamına girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmesi durumu idi ki, bu durumda da uzlaşma hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştı.
CMK"nın 254. maddesinde de; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, uzlaştırma işlemleri 253"üncü maddede belirtilen esas ve usule göre, mahkeme tarafından yapılır.” hükmü düzenlenmişti. Bu madde de 6763 sayılı yasa ile; “Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin 253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Ayrıca 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile değişik CMK"nın 253. maddesi uyarınca, uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte ve aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağı düzenlenmiştir.
24.10.2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresi eklenmiş olup, anılan yasa maddesinde yapılan değişiklikle uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağının da düzenlendiği değerlendirildiğinde;
Somut olayda, sanığın müştekilerden ... "e yönelik silahla kasten yaralama ve hakaret ve tüm müştekilere yönelik hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle cezalandırılmasına karar verildiği,
Dosya kapsamına göre, müşteki ... "e yönelik silahla kasten yaralama ve hakaret eylemleri açısından "uzlaşma kapsamına giren suçların uzlaştırma kapsamına girmeyen suçlar ile birlikte işlendiği" gerekçesiyle hükümlünün uzlaşma talebinin anılan müşteki yönünden reddine karar verilmesinde, 5271 sayılı Kanun"un 253/3. maddesinde, "Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz." şeklindeki düzenleme nazara alındığında bir isabetsizlik görülmediği; yine 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin üçüncü fıkrasına “birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “aynı mağdura karşı” ibaresinin 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, itirazı inceleyen merci kararının 14/12/2017 olduğu ve mevcut düzenlemeye göre verilen karar yerinde ise de 7188 sayılı Kanun"un 26.maddesi ile değişik düzenlemeye göre, sanığın diğer müştekilere yönelik tehdit ve hakaret eylemlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, müşteki ... haricindeki tüm müştekilere yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinin uzlaşmaya tabi olduğu, olayda her bir müştekinin eyleminin farklı olarak nitelendirilmesi gerektiği cihetle, müşteki ... dışında kalan tüm müştekiler ile sanık arasında uzlaşma işlemlerinin gerçekleştirilmesi gerektiği anlaşılmakla Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/967 değişik iş sayılı kararının bozulmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-Sanık ... hakkında, Isparta 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/967 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK"nın 309. maddesinin 4-b maddesi gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.