9. Hukuk Dairesi 2016/5147 E. , 2016/5190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
Yargılamanın hukuka uygun ve sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunmanın özgürce ileri sürülebilmesi ve delillerin eksiksiz olarak toplanıp tartışılabilmesi, öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmeleri ile olanaklıdır. Hasımsız davalar hariç olmak üzere, dava dilekçesi ile duruşma gün ve saati karşı tarafa tebliğ edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davaya bakılamaz ve yargılama yapılamaz.
Davanın tarafları ile vekillerinin davaya ilişkin işlemleri öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin kendilerine bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın yapıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal hakları kısıtlanmış olur.
Yasalarda aksine düzenleme bulunmadıkça mahkeme kararlarının taraflara tebliği gerekir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8 inci maddesine göre, iş mahkemelerinde verilen kararlara karşı temyiz süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren sekiz gündür. Mahkemece karar yüze karşı tefhim edilmiş ise, tefhim edilen kısa kararın 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 383 ve devamı maddelerinde belirtilen şartları taşıması gerekir. Aksi takdirde usulüne uygun tefhimden sözedilemez. Bu durumda temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlayacaktır.
Vekâletname sunulduktan sonra tebligatların vekile yapılması gerekir. Vekil ile takip edilen davada, asil duruşmada bizzat bulunsa dahi tebliğin vekiline yapılması zorunludur. Vekile çıkarılan tebligat, kendisine veya kendisi yerine sekreteri veya kâtibine tebliğ edilmelidir. Ancak isticvap, yemin gibi şahsa bağlı işlemlerde, tebligatın vekile değil, bizzat bu işlemi yapacak asile yapılması yasal zorunluluktur.
Temyiz süresi içinde temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmiş, ancak temyiz harç ve giderleri yatırılmamış veya eksik yatırılmış ise, temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanması için ilgili tarafa HUMK nun 434/3. maddesi gereği bir muhtıra ile 7 günlük kesin süre verilmesi gerekir. Mahkemece ilgili tarafa gönderilen temyiz harç ve giderlerinin yatırılması veya tamamlanmasına dair iş bu muhtıranın mutlaka müzekkere şeklinde yazılması ve muhtırada verilen kesin süre içinde temyiz harç ve giderlerinin yatırılmaması ya da tamamlanmaması halinde mahkeme kararının temyiz edilmemiş sayılacağına karar verileceğinin açıkça yazılması gerekir. Yine bu muhtırada yatırılması veya tamamlanması istenen temyiz harç ve giderleri kalem kalem ve miktar olarak belirtilmeli, temyiz harç ve giderlerinin nereye yatırılacağı açıkça yazılmalıdır.
Usulüne uygun muhtıraya rağmen, muhtırada belirtilen temyiz harç ve giderlerinin tamamlanmaması halinde mahkemece, temyiz talebinde bulunan tarafın temyiz talebi ile ilgili olarak; " ...mahkeme kararını temyiz etmemiş sayılmasına" şeklinde karar verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece, eksik harç ve posta giderinin tamamlanması için çıkarılan muhtıra davalı tarafından Ankara 65. Noterliği"nde düzenlenen 14902 yevmiye numaralı azilname ile azledilen vekiline 02.12.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalının önceki vekili 04.01.2016 tarihinde azledildiğine dair belgeleri dosyaya sunmuştur. Azledilen vekile yapılan tebligat usulsüz olup, Mahkemenin muhtıra gereğinin kesin süre içerisinde yerine getirilmediği gerekçesi ile temyiz isteminin reddine dair karar hatalı olduğundan, Mahkemenin davalının temyiz talebinin reddine ilişkin 18.01.2016 tarihli 2014/572 E. 2015/642 K. sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek yapılan temyiz incelemesi sonunda,
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 08/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.