Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4434
Karar No: 2019/9136
Karar Tarihi: 27.11.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4434 Esas 2019/9136 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/4434 E.  ,  2019/9136 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : .... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi


    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum vekili dava dilekçesinde özetle, sigortalısı ...."ün 06.12.2011 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde % 37,2 oranında sürekli işgöremezlik meydana gelmesi sonucu 48.866,76" TL ilk peşin değerli gelir bağlandığı, sigorta müfettişinin davalı işverenin iş kazası olayının meydana gelmesinde % 80 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek, şimdilik 10.000,00 TL"nin, aşamada ıslahen 39.093,40 TL"nin gelir bağlama kararının onay tarihi olan 12.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan (teselsüle de dayanılarak) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sigortalının zaman zaman müvekkili şirkete hurda getirip satan biri olduğunu, aslında kendi işini yaptığını, denetim sırasında bu durumun beyan edilmesine rağmen itibar edilmediğini, olaydan sonra müvekkilinin iyi niyetli olarak kendisini sigortalı olarak gösterdiğini, kazanın sigortalının kendi işini yaparken, müvekkili şirket ile hiçbir alakası olmayan bir yerde ve zamanda meydana geldiğini, iş kazası olmadığını, bir an için meydana gelen kazanın iş kazası olduğu kabul edilse bile ortada kaçınılmazlık gereği müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, bu nedenle meydana gelen kazada müvekkili işverenin hiç bir kusuru olmadığını, sigortalının meydana gelen kaza nedeniyle meslekte kazanma gücünü % 37,2 oranda kaybettiğini kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istediğini beyan etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, Mahkemece, YSK raporu ile de maluliyet oranının % 37,2 olduğunun, sigorta müfettişi raporu ve alınan kusur raporu ile davalı Niğdemsan Metal Geri Dönüşüm Hurdacılık İnşaat. Taah. Nak. Yedek Par. İml. San. ve Tic. Ltd. Şti."nin % 80 oranında, Kurum sigortalısı ..."ün % 20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı vekiline olayın iş kazası olmadığının tespiti yönünde dava açmak üzere süre verildiği, verilen süre içerisinde davalı tarafça olayın iş kazası olmadığının tespiti yönünde dava açılmadığı, hesap raporu da gözetilerek, "Davanın kabulü ile;
    1- Gelire ilişkin 39.093,40 TL rücu tazminatının gelir bağlama onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine..." karar verilmiştir.
    Davacı SGK vekili istinaf dilekçesinde, işveren davalının %100 kusurlu olduğunu;
    Davalı vekili ise, kazalının müvekkili şirketten sigortalı görünse de kendi işini yapan biri olduğunu, kazanın işyerleriyle ilgisi bulunmadığını, öyle olsa bile %80 kusurun fazla olduğunu, kaçınılmazlığın gözetilmediğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuşlardır.
    B-BAM KARARI
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi taraf vekillerinin istinaf başvurularını HMK"nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Taraf vekilleri, aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava; iş kazası sonucu malül kalan sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelir, ödenen gecici iş göremezlik geliri ve tedavi giderlerinin tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nun 21/1 . maddesidir.
    5510 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiştir.
    1-06.12.2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu %37.2 oranında sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan peşin değerli gelirlerin tahsilinin istendiği davada, Mahkemece, alınan kusur raporunda davalı işveren % 80, sigortalının ise % 20 kusurlu olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair hüküm kurulmuştur.
    Kusur raporlarının, 5510 sayılı Kanunun 21., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Öte yandan, sigortalı veya hak sahipleri tarafından tazmin sorumluları aleyhine açılan tazminat davalarında alınan kusur tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla ulaşılan sonuçlar, rücu davasında kurumun taraf olmaması nedeniyle bağlayıcı nitelikte bulunmamakta, işçi sağlığı ve iş güvenliği kuralları yönünden ayrıntılı irdeleme içermesi halinde güçlü delil olarak kabul edilebilmektedir.
    Rücû davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusurlu olanlar davacı Kurum"un rücû alacağından kusurları karşılığı sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeniyle daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat dosyasındaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
    Eldeki davada, davalı işyerinde kaynak işçisi olarak çalışan sigortalının oksijen kaynağı ile hurda demir parçasını keserken gözünde koruyucu gözlük de bulunmadığından kopan bir demir parçasının sağ gözüne isabet etmesi sonucu sağ gözünde görme kaybına yol açan iş kazası ile ilgili olarak Mahkemece, alınan kusur raporunda davalı işverenin % 80, sigortalının ise % 20 kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Ancak meydana gelen iş kazası ile ilgili davacı Kurum müfettişi tarafından düzenlenen 19.11.2015 tarihli soruşturma raporunda, her ne kadar davalı işverenin %80, sigortalının %20 oranında kusurlu olduğu belirtilmişse de sigortalının kendisine verilen koruyucu gözlüğü olay sırasında takmamış olduğu belirtilmek suretiyle sigortalının kusurunun ağır kusur niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
    Ayrıca, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının davalı işveren yetkilisi Yusuf Yüngeniş hakkında vermiş olduğu kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın gerekçesinde, olayın kazalının kendi dikkatsizliğinden meydana geldiği de belirtilmiştir.
    Buna göre, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, müfettiş raporu ile Mahkemece alınan kusur raporu arasında çelişki meydana gelmiş olup, mahkemece, sigortalının ağır kusurunun varlığı karşısında oluşa uygun, ve çelişkileri gidermek için, iş kazasının gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden alınacak raporla tarafların kusur oranı ve aidiyetinin belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken çelişkili kusur raporuna dayanılarak hüküm kurulması bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi