16. Hukuk Dairesi 2015/13468 E. , 2018/2399 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sonucu ... ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 155 ada 107 parsel sayılı 7.717,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ile ... ve müşterekleri, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle ayrı ayrı dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ..."in, birleşen dosya davacıları ..., ..., ..."ın davasının kabulüne; birleşen dosya davacıları ..., ... ve asli müdahil ... yönünden davanın reddine karar verilmiş; hükmün müdahil davacı ... tarafından temyizi üzerine, 8. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesi sonucunda "müdahil davacı açısından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi" gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur. Bozma sonrasında yapılan yargılama sırasında ... ve ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; ..."in davasının kabulüne, fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 15.03.2011 tarihli rapor ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen 64,28 metrekare yüzölçümündeki bölüm ifraz edilerek bu bölüme ilişkin olmak üzere davalı ... adına kayıtlı olan 3/4, davalı ... adına kayıtlı olan 1/4 payın iptali ile, ifraz edilen bu bölümün Halis oğlu 01.01.1958 doğumlu davacı ... adına tapu siciline kayıt ve tesciline, müdahiller ..., ... ve ..."ın, birleşen dosyanın davacısı ..."in ve ...ün davasının reddine, birleşen dosyanın davacısı ..."ın davasının kabulüne, taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 15.03.2011 tarihli rapor ve krokisinde (D) harfi ile gösterilen 77,66 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifraz edilerek bu bölüme ilişkin olmak üzere davalı ... adına kayıtlı olan 3/4, davalı ... adına kayıtlı olan 1/4 payın iptali ile, ifraz edilen bu bölümün ... oğlu 24.08.1981 doğumlu davacı ... adına tapu siciline kayıt ve tesciline, birleşen dosyanın davacısı ..."ün davasının kabulüne, taşınmazın fen bilirkişisi ... Kılıçlı tarafından düzenlenen 15.03.2011 tarihli rapor ve krokisinde (F) harfi ile gösterilen 74,19 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifraz edilerek bu bölüme ilişkin olmak üzere davalı ... adına kayıtlı olan 3/4, davalı ... adına kayıtlı olan 1/4 payın iptali ile, ifraz edilen bu bölümün ... oğlu 04.04.1937 doğumlu davacı ... adına tapu siciline kayıt ve tesciline, birleşen dosyanın davacısı ..."in davasının kabulüne, taşınmazın fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 15.03.2011 tarihli rapor ve krokisinde (E) harfi ile gösterilen 53,63 metrekare yüzölçümündeki bölümünün ifrazı ile bu bölüme ilişkin olmak üzere davalı ... adına kayıtlı olan 3/4, davalı ... adına kayıtlı olan 1/4 payın iptali ile, ifraz edilen bu bölümün ... oğlu 10.03.1958 doğumlu davacı ... adına tapu siciline kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Müdahil davacılar ... ve ..."nun müdahale dilekçesindeki anlatımında çekişmeli taşınmaz bölümünün miras bırakanları ... den intikal ettiği belirtilmiş ve bu bölümün ... "in mirasçıları adına tescili isteminde bulunmuştur. Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya göre davalı taraf ile müdahiller arasındaki uyuşmazlığın kök muristen gelen hakka, başka bir ifade ile miras ilişkisine dayanmadığı anlaşılmaktadır. Müdahil davacıların murisi ..."nin terekesi elbirliği hükümlerine tabi olduğuna göre TMK"nın 702/2. maddesi gereğince bir tasarruf işlemi niteliğinde olan eldeki davanın da mirasçıların oybirliği ile açılması zorunludur. Hal böyle olunca, tereke adına müdahil davacıların tek başına açtığı davaya devam edilebilmesi için mahkemece tüm mirasçıların davaya muvafakatının sağlanması ya da terekeye temsilci atanması suretiyle usuli eksikliğin giderilmesi yönünden müdahil davacılara süre verilmesi, taraf koşulunun sağlanması, ancak bundan sonra esasa girilerek iddia ve savunma çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden ..."a iadesine, 05.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.