10. Ceza Dairesi 2018/3552 E. , 2018/6555 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 18/06/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, kamu davasının durmasına dair Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/03/2018 tarihli ve 2015/871 esas, 2018/401 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 26/06/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 30/11/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği; ayrıca tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edildiği, erteleme kararının tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada bu karara itiraz etmediği,
2- Şüphelinin tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesine uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müracaat ettiği ve kendisine burada yazılı olarak yükümlülüklerinin tebliğ edildiği ve yükümlülüklerini ihlal etmesi halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, ancak daha sonra yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine meşruhatlı uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği,
3- Şüphelinin tekrar yükümlülüklerine aykırı davranması üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca “...tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği...” gerekçesiyle kamu davasının ertelenmesi kararı kaldırılarak, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/03/2018 tarihli ve 2015/871 esas, 2018/401 sayılı kararı ile "kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararın, sanığa tebliğ edilip kesinleşmesi beklenilmeksizin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderilmesi nedeni ile yargılama şartı olan ısrar koşulunun oluşmadığı” gerekçesi ile “kamu davasının durmasına” karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli Taner Sağlut (doğrusu Salğut) hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen
22/12/2014 tarihli ve 2014/18915 soruşturma, 2014/239 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, açılan kamu davası sonucunda, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2015/871 esas, 2018/401 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 kararıyla, sanığın denetimli serbestlik tedbiri kapsamında yükümlülüğünü bir kere ihlal etmesi neticesi uyarılmasından sonra ikinci ve üçüncü kez yükümlülük ihlali yapması üzerine sanık hakkında yükümlülüklerini ihlalde ısrar ettiği gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine "sanık hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 22/12/2014 tarihli kararın, sanığa tebliğ edilip kesinleşmesini beklemeksizin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği" gerekçesiyle davanın durmasına karar verilmiş ise de,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 26/04/2018 tarihli ve 2018/958 esas, 2018/3822 sayılı kararında belirtildiği üzere, sanık hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile birlikte uygulanmasına karar verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğini müteakip şüphelinin kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından haberdar olarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne 30/12/2014 tarihinde müracaat edip tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başladığı ve hiçbir aşamada hakkında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına ve tedavi ile denetimli serbestlik tedbirine itiraz etmediği, tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, hükümlünün 14/04/2015, 07/07/2015 ve 22/07/2015 tarihlerindeki seminer çalışmasına ve vaka sorumlusu ile olan görüşmelerine katılmayarak denetim planına uymadığından bahisle 20/04/2015 tarihinde uyarılmasına rağmen, hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 07/07/2015 tarihindeki grup çalışmasına katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/03/2018 tarihli ve 2015/871 esas, 2018/401 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve tedavi ile birlikte denetimli serbestlik tedbirine hükmedilen şüpheliye erteleme kararının 06/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada bu karara itiraz etmediği,
Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlaması için gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin de 29/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin bu ilk çağrıya uyarak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne 30/12/2014 tarihinde müracaat etmesi üzerine burada kendisine yükümlülüklerinin yazılı olarak tebliğ edildiği, ayrıca yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar uyuşturucu madde kullanması halinde hakkında kamu davası açılacağının ihtar edildiği, dolayısı ile birinci uyarının doğrudan ilgili müdürlükçe yapılmış olduğu,
Ancak bu ihtar ve uyarıya rağmen, şüphelinin 14/04/2015 tarihinde yükümlülüklerini birinci kez ihlal etmesi üzerine, yine yazılı olarak uyarılmasına karar verildiği ve “yeniden yükümlülük ihlali halinde hakkında dava açılacağı” uyarısını içeren bu davetiyenin 20/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, bunun da ikinci uyarı olarak kabul edilmesi gerektiği, ancak şüphelinin 07/07/2015 tarihinde ikinci kez yükümlülüklerini ihlal ettiği,
Anlaşılmıştır.
Bu hali ile 2 kez uyarılmasına rağmen 2 defa yükümlülüklerini ihlal ettiği görüldüğünden, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan TCK"nın 191. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanığın cezalandırılması isteğiyle açılan davada "kovuşturma şartı" olan "ısrar koşulu"nun gerçekleştiği,
Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi beklenmeden denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olmasının “ısrar” koşulunun gerçekleşmesine bir etkisi olmayacağı, zira Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce şüpheliye gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edilmesini müteakip şüphelinin kuruma müracaat etmesi üzerine hakkında uygulanan tedbir ve tedaviden haberdar olduğu ve daha sonra kamu davasının ertelenmesi kararı tebliğ edildikten sonra da hiçbir aşamada itiraz etmeyerek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam ettiği anlaşılmış olup, dosya kapsamına göre yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği tespit edilen şüpheli hakkında yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken, “kamu davasının durmasına” karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 06/03/2018 tarihli ve 2015/871 esas, 2018/401 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.