6. Ceza Dairesi 2013/28160 E. , 2016/2094 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-)Oluşa ve dosya içeriğine göre; yakınan ... ile sanıklardan ...’ın evli oldukları, olay günü, yakınanın eşi ... ’ın kendisini darp ettiğini iddia ederek alıp götürmesi için babası ..."yi yanına çağırdığı, yakınanın isteği üzerine kızını almaya gelen ... "un şikayet için gittikleri karakolda işlemler tamamlandıktan sonra yakınan ile birlikte Ordu iline dönmek üzere otogara geldikleri, durumu öğrenen sanıkların da otogara gelerek yakınan ve babası ile tartışmaya başladığı, sanık ...’ın eşi ... ’nin kolundan tuttuğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaraladığı, bu sırada ... ’ın babası diğer sanık ...’ın da yakınana hitaben “Seni öldürürüm altınları ver öyle git” diyerek boynundaki altın kolyeyi çekerek kopartıp aldığı, daha sonra soruşturma aşmasında söz konusu kolyenin sanıklar tarafından kendi rızaları ile teslim edildiği olayda; suça konu altın zincirin tanık ... "un 10/10/2011 tarihli beyanından da anlaşılacağı üzere, evlendikten sonra yakınana sanıklar tarafından takıldığı, suç tarihinde yakınan ile sanık ...’ın evliliklerinin sürdüğü de gözetilerek, evlilik içerisinde mal birliği rejimi kapsamında edindikleri altın zincirin, sanıklardan ... tarafından tehditle mağdurun boynundan çekip alınması ve bu sırada sanık ..."ın yakınanı yaralaması şeklindeki eylemlerin, 5237 sayılı TCK.nın 150/1. maddesi yollamasıyla, sanık ... yönünden aynı Yasanın 86/2, 3-a maddesinde düzenlenen eşe karşı kasten yaralama, sanık ... yönünden ise 106/1. maddesinde düzenlenen tehdit suçlarını oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)Kabule göre de;
a-Sanık ..."ın olaydan sonra suça konu altın zinciri kolluk görevlilerine rızası ile teslim ettiği anlaşılmasına karşın, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168.maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
b-Suçun gece sayılan zaman diliminde saat 18.00 sıralarında işlendiğinin anlaşılması karşısında, temel ceza belirlenirken TCK’nın 149. maddesinin (h) bendinin değerlendirilmeye esas alınmaması,
c-Mahkemece sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmanlara ödenen avukatlık ücretinin, yeterli ödeme güçleri bulunmayan sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırı davranılması,
d-Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK"nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK"nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK"nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK"nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.