22. Hukuk Dairesi 2016/27262 E. , 2020/984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde 6111 sayılı yasa ile başka kuruma devredilinceye kadar çalıştığını, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklarını alamadığını belirterek fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hata tatili ücreti ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacak taleplerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin, fazla çalışma yapıp yapmadığı uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde bazı dönemlerde 24 saat çalışıp 48 saat dinlendiğini belirtmiştir. Davalı tarafından dosyaya sunulan 02.03.2015 havale tarihli müzekkere cevabının ekinde bulunan zabıta müdürlüğünde görev yapan davacının mesai çizelgesinde de davacının hangi dönemlerde 24 saat çalışıp 48 saat dinlendiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu halde, davacının talebi ve davalı tarafından sunulan çizelge karşılaştırılarak yirmidört saat çalışma, kırksekiz saat dinlenme şeklindeki çalışma düzeninde, çalışılan günlerde günlük fazla çalışmanın üç saat olduğu esas alınarak fazla çalışmanın hesaplanması, bordrolardaki tahakkukların da değerlendirilmesi ve puantaja dayalı olmayan kısım bakımından hesaplanacak tutardan uygun bir oranda indirim de yapılarak sonuca gidilmesi gereklidir.
Diğer taraftan, toplu iş sözleşmesindeki gece zammına ilişkin hüküm nazara alınarak, belirtilen çalışma düzeninde gece sayılan saatlere ilişkin gece zammı alacağı da hesaplanmalıdır.
3-Yukarıda izah edilen şekilde yapılacak hesaplama sonucu davacı tarafından talep edilebilecek bir miktarın tespiti durumunda ise davacının alacaklara muacceliyet tarihinden itibaren faiz talep ettiği anlaşıldığından yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinin 53.maddesinde düzenlenen “işçilerin ücreti ve bu sözleşme ile yapılacak her türlü ödemeler ile sosyal yardımlar hak kazanılan günün ilk iş günü ödenir. Bu ödeme günlerinin tatil günlerinden birisine rastlaması halinde ödemeler tatil gününden önceki ilk iş günü yapılır. Ücretlerrin ödendiği ayın ilk pazartesi gününe kadar olan fazla mesai akdi tatil, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarına ait ücretlerin ödemeleri maaş ile birlikte aynı günde yapılır, tüm alacaklar ödeme gününden itibaren mücbir sebep olmadığı halde ödenmez ise İş Kanunu 34 . madde uygulanır.” hükmü dikkate alınarak faizin uygulanacağı tarihin tespit edilmesi gerektiği de gözetilerek hüküm kurulmalıdır.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.