MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : TCK"nın 152/1-a, 62, 53/1, 58 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve TCK"nın 142/1-a, 143, 35/2, 62, 53/1, 58 maddeleri gereğince 1 yıl, 15 gün hapis cezası

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, açık kimliği tespit edilemediği için hakkındaki evrakın ayrılmasına karar verilen kimliği belirsiz şüpheli ile birlikte, gece vakti saat 04.00 sıralarında katılan şirketin işletme bakım merkezinin etrafına yaklaştıklarını gören güvenlik görevlilerinin durumu polise haber verdikleri, sanıkla yanındaki şahsın tel örgüleri ellerindeki demir makası ile keserken olay yerine gelen polislerin dur ihtarı üzerine her ikisinin de tel örgülerden içeriye atlayarak kaçmaya başladıkları, sanığın güvenlik görevlileri tarafından yakalandığı ve bu şekilde hırsızlığa teşebbüs ile mala zarar verme suçunu işlediği iddia olunan olayda,
Sanığın ve müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Suç vasfının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; katılan şirketin ticaret sicil kaydının getirtilerek ortaklık yapısı, kamuya ait hisse oranı ve kamu kurumu niteliğinde olup olmadığının tespiti ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2- Kabule göre de;
a)Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 07.06.2011 tarih, 2011/9-88 esas, 2011/116 karar sayılı kararına göre, sanığın tekerrüre esas daha ağır mahkumiyeti bulunmasına karşın daha az cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması,
b)Sanığın CMK"nın 226. maddesi gereğince ek savunması sorulurken TCK"nın 152/2-a maddesi yerine 151/1-a maddesi yazılması,
c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararı nazara alınarak TCK"nın 53. maddesi ile ilgili uygulamanın yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 09/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.