3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/7630 Karar No: 2017/1402 Karar Tarihi: 15.02.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/7630 Esas 2017/1402 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararında, bir kahvehanede yaşanan tartışmanın ardından sanık ve mağdurun sokakta sopalarla birbirlerini yaraladığı belirtiliyor. Mahkeme, olayın başlangıcında hangi tarafın haksız hareket yaptığının belirlenememesi nedeniyle sanık lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği sonucuna varıyor. Ancak, mahkemenin bu konuda karar vermemesi hatalı bulunuyor. Ayrıca, mağdurun yaşamsal tehlike geçirdiği için ceza veriliyor ancak kanun maddelerinin yanlış uygulanması nedeniyle ceza miktarı düzeltilmiyor. Bunun yanı sıra, Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümleri iptal etmesi nedeniyle sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Kararın bozulması kararlaştırılıyor. Kanun maddeleri ise şu şekilde: 5237 sayılı TCK'nin 29., 53., 86/1, 86/3-e ve 87/1-d, son maddesi; 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi; 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2016/7630 E. , 2017/1402 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Olay tarihinde sanık ile mağdur arasında kahvehanede yaşanan tartışmanın çevrede bulunanlar tarafından yatıştırıldığı, sanığın dışarı çıkmasından sonra mağdurun da kahvehaneden ayrıldığı ve sokakta tekrar karşılaştıklarında sanık ile mağdurun ellerine geçirdikleri sopalar ile birbirlerini yaraladıkları olayda, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektirdiği halde bu hususun karar yerinde tartışmasız bırakılması, 2) Sanığın eylemi sonucunda mağdurun yaşamsal tehlike geçirmesi nedeniyle yasa maddelerinin tatbiki sırasında 5237 sayılı TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddelerine göre verilen cezanın TCK"nin 87/1-d, son maddesi gereğince 1 kat artırılarak 2 yıl 12 ay hapis cezası olarak belirlenmesi ve sonuç cezanın 5 yıldan az olamayacağı göz önüne alınarak 5 yıla çıkartılması yerine, yazılı şekilde TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddelerine göre uygulama yapıldıktan sonra TCK"nin 87/1-son maddesine göre doğrudan 5 yıl hapis cezası olarak tayini, 3) Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmüin bu sebeplerle 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.