19. Hukuk Dairesi 2016/4390 E. , 2016/13409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat ve menfi tespit, birleşen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 26.05.2010 tarihli domates alım satım sözleşmesi yapıldığını, söz konusu sözleşme kapsamında davalıya toplam 202.500,00 TL bedelli çeklerin verildiğini, ancak domateslerin davalı tarafından teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin 3. kişilere olan edimini yerine getirmek için fazla ödeme yaparak başka satıcılardan domates satın almak zorunda kaldığını, dolayısıyla müvekkilinin uğradığı zararın davalıdan tahsilinin gerektiğini ileri sürerek, 108.051,50 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline ve sözleşme gereği verilen çekler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacı tarafın sezon içerisinde domates alımı talebinde bulunmadığını, fiyatlardaki artış nedeniyle yeni şartlara göre fiyatın belirlenmesinin istenilmesine rağmen bunun yerine getirilmediğini, aşırı ifa güçlüğünün bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalıdan 2010 yılında mal satımından kaynaklı 88.468,50 TL alacağının bulunduğunu, borcun ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, ancak davalı tarafından icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, takas definde bulunduklarını, davacının 26.05.2010 tarihli sözleşme ile edimlerini yerine getirmediğini, dolayısıyla müvekkilinin zararının bulunduğunu ve sözleşme gereği verilen çeklerin iade edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşme gereği davalının domates fiyatlarında değişiklik istemesinin ancak emsal fabrikaların değişikliği kadar olacağının kararlaştırıldığı, bilirkişi heyetinin denetime uygun raporunda davacının zararının 157.919,74 TL olarak hesaplandığı, bununla birlikte davacı birleşen davaya konu icra dosyasında yapılan takibe karşı takas definde bulunduğundan 88.468,50 TL"nin tespit edilen zarardan mahsup edildiği, dolayısıyla asıl davada davacının, davalı olduğu birleşen dosyada takas defi kabul edildiğinden birleşen davanın reddi gerektiği, ancak asıl davada davalı taraf davacıya çekmiş olduğu 26.08.2010 tarihli ihtarında çekleri kullanmadığını, iadeye hazır olduğunu belirttiği, çeklerden dolayı alacak iddia edilmediği, dolayısıyla davacı tarafın çekleri davasız teslim alabileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 69.451,24 TL"nin davalılardan tahsiline, menfi tespit talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar-birleşen dosya davacısı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosya davalı vekilinin ise aşağıdaki bentler dışındaki yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece asıl davaya konu bedelsiz kaldığı ileri sürülen çekler yönünden menfi tespit talebi hakkında davalının çekleri iadeye hazır olduğunu ve çekleri mahkemeye sunması nedeniyle hukuki yarar yokluğundan reddedilmiş olduğundan davalı yararına 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesi gereği maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, nispi oranda vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
3- Asıl davada menfi tespit talebine konu 4 adet çekin davalılarca bedelsiz olduğu kabul edilerek mahkeme kasasına sunulmuş olduğundan söz konusu çeklerin de davacı-birleşen dosya davalı tarafa iadesine karar verilmesi gerekirken bu yönde karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar-birleşen dosya davacı vekilinin tüm, davacı-birleşen dosya davalı vekilinin ise öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı-birleşen dosya davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.