1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/447 Karar No: 2015/1732 Karar Tarihi: 07.02.2015
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/447 Esas 2015/1732 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, tapuda kayıtlı çekişmeli bir dairenin hile ile temlik edilmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalının oğlu ile evlenmek için dairenin teminat olarak verilmesi gerektiğine inanarak kendisini kandırdığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiş, davalı ise bedel ödeme suretiyle dairenin kendisine devredildiğini belirterek reddetmiştir. İlk kararda hile nedenine yeterince değinilmediği gerekçesiyle bozulmuş, sonrasında hile iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme, taşınmazın tapu kaydının ölü kişi adına tesciline karar vermenin hatalı olduğunu, ayrıca dava konusu taşınmazın numarasının hatalı yazıldığını belirtmiştir. Ancak bu hususların yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği sonucuna varılarak hüküm düzeltme yoluyla onanmıştır. Kararda Medeni Kanunun 28. maddesi de belirtilerek, şahsiyetin ölümle son bulmasının taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline engel olduğu vurgulanmıştır. İlgili kanun maddesi: Medeni Kanunun 28. maddesi.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalının oğlu Erdin ile evleneceği, ancak teminat amacıyla bir daire verilmesi gerektiği şeklinde kendisini kandırdığını ve çekişmeli daireyi üzerine aldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş; yargılama sırasında ölmesi üzerine davaya mirasçıları devam etmiştir. Davalı, dava konusu bağımsız bölümü bedelini ödemek suretiyle edindiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüşü itibariyle, davada "hile" hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır...Somut olayda, mahkemece davacının iradesinin fesata uğratıldığının kanıtlanamadığı gerekçe gösterilmiş ise de, bu gerekçe soyut düzeyde kalmış, iradeyi bozucu nedenlerden (hata, hile, ikrah) hangisinin irdelendiği açıklanmamıştır... ” Bu durumda “...tarafların tüm delillerinin toplanması ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi ... ” gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma sonrası yapılan yarılama sonucunda hile iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Dilek raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, hile iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı M. K.."ın, 173 ada 27 parselde yer alan çekişme konusu 1 nolu bağımsız bölümü 18.03.2009 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik ettiği kayden sabittir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile temlik işleminin hile ile gerçekleştirildiği saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki, Medeni Kanunun 28. maddesi uyarınca şahsiyetin ölümle son bulduğu göz ardı edilerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile ölü kişi adına tapuya tesciline karar verilmesi doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmaz 173 ada 27 parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüm olmasına karşın hüküm kısmında 17 nolu bağımsız bölüm yönünden karar verilmiş olması da isabetsizdir. Ancak değinilen hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün I. fıkrasındaki “Çanakkale İli Gelibolu İlçesi ... Mahallesi .... Sokak 173 ada 27 Parsel sayılı taşınmazın zemin kat bağımsız bölüm NO: 17deki taşınmazın tapusunun İPTALİNE, davacı M.. K.. adına tapuya TESCİLİNE” ibaresinin çıkartılarak yerine, “ Çanakkale İli Gelibolu İlçesi ....Mahallesi ....Sokak 173 ada 27 Parsel sayılı taşınmazın zemin kat bağımsız bölüm NO:1"deki taşınmazın tapusunun İPTALİNE, davacı M.. K.. mirasçıları adına Gelibolu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/458 E., 2009/415 K., sayılı veraset ilamındaki payları oranında TESCİLİNE” ibaresinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.