5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/17069 Esas 2020/13334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/17069
Karar No: 2020/13334
Karar Tarihi: 21.10.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/17069 Esas 2020/13334 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5607 sayılı Kanuna aykırılıktan suçlu bulunan sanığın temyiz başvurusunu inceledi. Ancak verilen hükmün hatalı tebligat nedeniyle usulsüz olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verildi. Yeni çıkan kanunların da sanık lehine hükümler içerdiği ve yerel mahkemenin uygulama yapma yetkisi olduğu belirtildi. Kararın detaylarına göre, Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesine göre öncelikle sanığın bilinen en son adresine tebliğe çıkartılması gerekiyordu ancak doğrudan sanığın mernis adresine tebliğ edildiği belirtildi. Ayrıca, 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine olduğu ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının da mümkün hale geldiği ifade edildi. Bu nedenle hükmün bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21/2. maddeleri, 7242 sayılı Kanun'un 61. ve 62. maddeleri, 5607 sayılı Kanun'un 3/22.
19. Ceza Dairesi         2019/17069 E.  ,  2020/13334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesine göre öncelikle sanığın bilinen en son adresine tebliğe çıkartılması, ancak bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılması gerekirken doğrudan sanığın mernis adresine tebliğe çıkartıldığı ve bu adreste muhatabın tanınmadığı belirtilerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, sanığın 25/11/2014 tarihli temyiz talebinin öğrenme ile süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"nun 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Kanun’nun 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"nun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.