Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/4932
Karar No: 2018/7397
Karar Tarihi: 27.09.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/4932 Esas 2018/7397 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2016/4932 E.  ,  2018/7397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    A)Sanık ... hakkında "defter ve belgeleri ibraz etmeme" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesi:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 tarih ve 2008/250-13 sayılı kararında da açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasınn geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde işaret olunan zarar kavramının, kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, bu koşulun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçundan somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alınarak; hükmolunan cezası ertelenen sanık hakkında zarar giderilmediği gerekçesi ile yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının bu tibirla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    B)Sanıklar ... ve ... hakkında "2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesi:
    Sanık ..."in savunmasında; "2006 yılı içinde Özkan Hacı Hamzaoğlu ile birlikte ... Madencilik Hafriyat Nakliyat İnşaat Taahhüt İşleri Petrol Ürünleri Pazarlama Ltd. Şirketi"ni kurduklarını, şirketin ortağı ve yetkilisinin kendisi olduğunu, sate fatura düzenlemediğini" beyan etmesi; sanık ..."ın savunmasında "diğer sanık ..."i tanımadığını, olayda ilgilisinin olmadığını" söylemesi nedeniyle, suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
    1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanun"un 227. maddesinin 3. fıkrasında "Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır" hükmünün yer alması; suç konusu faturalardan 2007 yılının faturalarının dosya da bulunması fakat 2006 ve 2008 yılı faturalarının dosya içinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın 2006, 2007 ve 2008 takvim yıllarında düzenlendiği iddia olunan faturalardan, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı VUK" nin 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
    2-Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
    a)Faturaların sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
    b)2007 ve 2008 yılında düzenlenen faturalara ilişkin bilirkişi incelemesinin yapıldığı fakat 2006 yılına ilişkin uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınmadığı anlaşılmakla, 2006 yılında düzenlenen suça konu faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    c)Faturalardaki yazı ve imzaralın sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
    aa)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
    bb)Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
    cc)Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    e)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için,
    aa)Faturayı düzenleyen şirkete ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
    bb)Daha sonra, faturaları düzenleyen şirket ile kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    3- Kabule göre de;
    a)Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, 2007 ve 2008 takvim yılları içinde birden fazla sahte fatura düzenleyen sanıklar hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    b)Hükümden sonra 24/11/2005 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanıkların durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 27.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi